Türk Milli Takımı, Euro 2016'_2017 de kötü bir performans ortaya koydu. Bu tablonun sorumlusu sadece Fatih Terim ve futbolcular mı? Asıl sorun nerede, daha mı derinlerde?

2000 yılında kulüpler bazında büyük bir başarıya imza atılmış, Galatasaray’ın UEFA Kupasını kazanmıştı.

2002'de Milli Takım Dünya Kupası'nda üçüncü olmuştu. Euro 2008'de Türkiye yarı final oynamıştı.

2000’li yılların başında bu başarılar elde edilmişken, sonrasında ne oldu da bu kötü tablolar ortaya çıktı

 Ortaya bence dört ana sebep çıkıyor:

×Yöneticilerin sadece günü kurtarma çabasına girmeleri,

×Altyapı  yatırımlarının yetersizliği,

×Kulüplerin ekonomik açıdan kötü  yönetilmesi

ve

×Eğitimsiz antrenörler.

Türk futbolundaki en büyük sıkıntı kulüp ve federasyon yöneticilerinin günü kurtarma politikası ve yanlış icraat yüzünden gerek milli takım gerekse kulüp bazında hüsran yaşanıyor:

"Türk futbolunun en büyük sorunu yöneticiler. Tamamına yakını futbolun içinden gelmiyor. Günü kurtarma politikasıyla kendimizi kandırıyoruz. Alt yapıya yatırımımız çok az, istikrar ise hiç yok. Alt yapıya yatırım yapılmadığı için son yıllarda Türk futboluna birkaç isim dışında futbolcu kazandıramadık. Örneğin yayıncı kuruluştan gelen paralar, yöneticiler tarafından har vurup harman savruluyor. Gelirlerin en az yüzde 10-20'lik kısmının alt yapıya harcanması zorunlu hale getirilmeli.

Barcelona veya Real Madrid gibi büyük kulüpler bu uygulamayı yaparken, bizim yöneticilerimiz kalitesiz futbolculara çuval dolusu para ödüyor. Bu da göz boyamaktan başka bir şey değil. Günü kurtarma politikaları, bu başarısız zemini hazırlıyor. Ahbap çavuş ilişkisi had safhada. Yöneticiler sil baştan değişirse Türk futbolu da yeniden doğar"

Maaş ve primler

Federasyonun yüksek maaşlar  ödeyip diğer ülkelerin aksine daha fazla prim ödemesi de bu zeminde değerlendiriliyor. 15 Kasım 2013'te Türk Milli Takımı'nda  ‘üçüncü Terim dönemi’  başladı. Terim, ‘Türkiye Teknik Direktörü’ değil  ‘Türkiye Futbol Direktörü’  olmuştu. Yani liglerdeki yabancı sınırlamasından, alt yapı hamlelerine kadar ülke futbolunu ilgilendiren her şey ondan sorulacaktı. Anlaşma ise 5+2 yıllıktı.  Federasyon Başkanı Demirören imza töreninde "Hocamızı ikna ederek 5+2 senelik mukavele yaptık. Bu belki Türkiye'de belki Avrupa'da ilk. Ülkemizde bir teknik direktör ortalama 1.6 sene Milli Takım'da kalıyor. Bu durum kulüp takımlarımızda da aynı. Bizim hedefimiz bir turnuvaya katılıp katılmamak değil. Bizim hedefimiz her turnuvada yer alan bir takım yaratmak. Uzun vadede her turnuvaya katılacak bir takım yaratmak üzere anlaştık"  ifadelerini kullanıyordu.

Basına yansıyan rakamlara göre, Fatih Terim  en çok kazanan teknik direktörler listesinde  İngiltere'den Roy Hodgson ve  İtalyan Conte'den sonra üçüncü sırada.  Türkiye,  ‘futbol direktörü’ne olduğu gibi futbolcularına da iyi para veriyor.  Federasyon, Euro 2016'ya katılım primi olarak futbolculara kişi başı 500 bin euro sözü verdiği bilgisi gazetelere yansımıştı. Bana göre bu da bir yönetim yanlışı. Böylece ligde kulübünden aldığı paradan daha fazla milli takımda prim alan oyuncu ortaya çıkıyor. Bu mantıksız. Bunu hiçbir mantığa oturtamazsınız. Bunu artık bir düzeltmek gerekir.

Altyapıya senede en az 6-7 milyon euro para harcaması gerekiyor kulüplerin…

Fakat bugün kulüpler A takımların parasını bile zor ödüyor. Bu sebeple de altyapıya para harcayamıyorlar veya harcamıyorlar.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol