Sabahleyin uyanır uyanmaz şarkı söyleme mesaim başlar. millet genelde iki saat kendine gelemez bir kahve ya da çay içer kendine gelebilmek için ,ama benim uyanmam yeter. ..açılışı günaydınlı şarkılarla yaparım , evin içinde ordan oraya koştururken bir yandan "Günaydın oğlumm , günaydın denizimm , Günaydın Bihterimmm " derim. Kendimi kaptırıp başka bir Günaydınlı şarkıya geçerim
"Teldeki güvercin, yalıdaki çapkın
Kaldırımda baygın sana da Günaydın "
Derken oğlum bağırır "Anneee !!!..."diye susturur beni. ..ablaları da böyleydi bu veletin "Anneee susar mısın ! " diye başlarlardi.
Nedense ben şarkı söylemeye başlayınca insanların radyo açası, müzik dinleyesi geliyor. ..Aynı durum yürüyüş grubunda da geçerli. Biz yürüyüş yapacağımız dağlara kadar araçla gidiyoruz, yıllardır aynı araçla gittiğimiz için artık şoförü yakın arkadaşımız. Yolda müzik dinlemek keyifli oluyor, müzik dinlemek için şoförü tehdit ediyorum "ya müzik açarsın , ya da şarkı söylerim "diyorum. Tehditimi duyan arkadaşlar "Mehmet çabuk müzik aç "diye bağırıyorlar. ..
Ayıp ya valla ayıp, arkadaş olacaklar bir de iki şarkı söylememe tahammül edemiyorlar...
Cumhuriyet bayramında Gelibolu tarafında Şehitlik abidesi bölgesinde yürüyüş yaptık, yolda söylemek için Başkanımız marşlar hazırlamış, hep bir ağızdan coşkuyla marş söyledik, o atmosferden etkilenip daha bir içten, daha bağıra çağıra söyledim. Araçta şöförün hemen arkasında önde oturuyordum , benim bu içten söylememe şöför daha fazla dayanamadı "ya ne olur sen söyleme, sesine tahammül edemiyorum "dedi. Artık adamcağız nasıl bir acı çektiyse dayanamadı demek. ..
Ama olmaz ki, böyle de söylenmez ki...kavga da söylenmez kavga da ...
Temizlik yaparken, yemek yaparken, bulaşık yıkarken , yürüyüş yaparken hep şarkı söylerim. Hatta bazen kordonda yürüyüş yaparken kulağıma kulaklık takıp dinlediğim müziğe kendimi kaptırır hareketli yerlerde bateri çalıyormuş gibi hareketler yapar hem de son ses şarkıyı söylerim. ..
Ey Allah’ım madem bana bu kadar yaşama hevesi verdin, içimi kaynatıp coşkuyla şarkı söyleme isteği veriyorsun da , niye azıcık ses vermedin, ses vermedin bari müzik kulağı verseydin de insanlar bu hevesime biraz tahammül edebilseydi. ..
Ayda bir gün kankamla hamama gideriz. Ay ne büyük keyif o sıcacık ortam ne iyi geliyor bize. Genelde de gündüz mesai saatleri içinde gidiyoruz pek kimse olmuyor daha rahat ediyoruz.
Hamam ortamı hoşuma gitti başladım şarkı mırıldanmaya ilk repertuvarım Buraydan "yandım bi yareeee , bulsak bi çareee..." hamam minik minik mermer bölmelerden oluşuyor, içerisi sıcak suyun buharıyla duman duman olmuş. Bir bölmeye geçip oturdum tabi dilimde yine bir şarkı "sigaramın dumanına sarsam saklasam seniii. .."
Bir süre sonra bizden yaşça büyük, kilolu başka bir hanım geldi geçip bir bölmeye oturdu. Benim şarkı değişti Cem Adrian yorumuyla "sen gel diyorsunnn gel gel diyorsun " bozuk plak gibi aynı sözleri söylüyorum. ..
Kankam bana alışık olduğu için yazık kızın sesi çıkmıyor, bana sus da diyemediği için" su dök başına su dök üşüteceksin" diyor .Ben "aramıza girdi dağlar denizler" diyip bir tas su döküyorum ardından devam ediyorum "gelemem diyorum öf öf sen gel diyorsun. .."
Diğer kadıncağız gözünü dikti bana beni anlamaya çalışıyor. Bir süre sonra hamamcı hanım (Tellak ya da natır ) bizi keselemeye geldi. Bu arada ben sıcaktan fenalık gecirmek üzereyim ama ısrarla şarkı söylemeye çalışıyorum. ..hem de damardan. .."duyanlara duymayanlaraaa , soranlaraaa sormayanlaraaaa "
Kese yapan hanım bizi güzelce keseledi. Ay anam yok öyle bir şey, o nasıl kir çıkmasıdır öyle ..o oklava gibi çıkan kirin ölü deri olduğunu bildiğimiz halde yine de bir insan vücudundan nasıl oluyor da o kadar kir çıkıyor hayretler içinde kalıyoruz. ..işini bilen görevli hanım göbek taşında bizi iyice keseleyip bir kilo kadar hafiflememizi sağladıktan sonra yukarıya çıktık. Işıl ışıl parlayan yüzlerimizle mest olmuş bir şekilde giyindik.
Saçlarımı tararken yine bir taraftan şarkı mırıldanmaya başlamıştımki , bizimle birlikte yıkanan hanım gelip benimle birlikte söylemeye başladı. ..deli deliyi bulur diye boşuna dememişler.
Hanımla biz bağır çağır söylüyoruz "sevmekten kim usanır, tadına doyum olmaz ,hangi gönül uslanır ahh sevenler mesut olmaz !"
Kese yapan hanım üç kişiyi keselemenin verdiği yorgunlukla oturduğu yere adeta yığılmış arkasına yaslanmış bizi dinliyordu. Kankam yanıma oturmuş o da saçlarını tarıyordu. Kankam bu duruma daha fazla dayanamamış olacak ki " Ay sabahtan beri beynimi yedin, bıy bıy da bıy bıy ,usul bilmezsin, sesin yok, şarkıların hiç sözünü bilmezsin beynimi yedin beynimi dedi.
Kankam benim gibi hemşire, o benden daha önce emekli oldu ve bir kaç yıldır korolara katılıyor. Zaten bu Korolardaki koristlere hastayım , iki şarkı iki makam biliyorlar diye her biri başıma sanki Emel Sayın kesiliyor. Duruşları bile farklı; göğüsler dışarda, burun havada, yüzde hep çok iyi bir şey başarmanın verdiği gurur yansıması , omuzlar dik ...bir özgüven patlamasıki aman aman! ...
Kankam sözlerini sürdürdü "e söylemeye çalıştığın bir şarkının tamamını söyle bakim "dedi.
"Her şarkıyı bilecek halim yokya "diye geçiştirdim .
"O zaman en çok sevdiğin birini söyle "dedi. Hangisini seviyorum en çok diye kısa bir düşünmeden sonra "beyaz giyme "de karar kıldım.
"Beyaz giyme toz olur, siyah giyme söz olur " diye söyledim. ..
"Hah aferin çok iyi bildin, tam tersi beyaz giyme söz olur, siyah giyme toz olur "dedi. ...
Haydaaa ...la ben sahiden hiç bir şarkıyı bilmiyorumya! ...la olum ben niye bilmiyorum hiç bir şarkı sözünü? ...
Sürekli gittiğimiz için bizi tanıyan hamam görevlisi hanım arkadaşımın sözleri üzerine onay verircesine gülüyordu...
Tabi ben altta kalır mıyım "herkes şarkı bilmek zorunda mı, şunlara da bakınız sayın seyirciler "diyip olayı geçiştirdim , ama ilk fırsatta şarkı öğrenmeye oracıkta karar verdim. ..
Ne çocuklarım , ne arkadaşlarım ne de şarkı söylememe maruz kalan diğer insanlar kusura bakmayacak, şarkı söylemeyi bilmiyorum diye şarkı söylemekten vaz geçecek değilim. Buna zaten içimde yüzlerce kanat çırpan kuş izin vermez, ben hayatı çok seviyorum ve şarkı söylemeyi de yaşama sevincinin bir parçası olarak görüyorum. ..şarkı söylemeye tabi ki devam edicem. ..
Hamamdan ayrılırken dilimde yine bir şarkı "arabesk pop caz alaturka, sırtımda yamalı bir hırka ooo yeeee !!!..."
