“Bize saldırıları göğsümüzde madalya gibi taşırız”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu:“ Hiç kimse bizden devlet düşmanlığı anlamına gelecek bir cümle bile beklemesin”

“Bize saldırıları göğsümüzde madalya gibi taşırız”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu:“ Hiç kimse bizden devlet düşmanlığı anlamına gelecek bir cümle bile beklemesin”

29 Kasım 2017 Çarşamba 17:05

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Çanakkale Barosunda yaptığı açıklamada:“ Hiç kimse bizden asılsız yere devletimizi yıpratacak, sarsacak, suçlayacak cümleler beklemesin. Kamu görevlilerinin bir suçu varsa, bir sorumluluğu varsa onların üzerine gidilmesi ayrı, devletin yıpratılması, devletin parçalanmak istenmesi ayrıdır. İşte bizim kap kalın çizdiğimiz çizgi budur. Bunu anladığı halde rahatsız olanlar bize saldırabilirler onların saldırılarını göğsümüzde madalya gibi taşırız, hiç rahatsızlık duymayız” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Çanakkale Barosu’nun davetlisi olarak Çanakkale’ye geldi. Çanakkale Baro Başkanlığında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu daha sonra stajyer avukatlar ile bir araya geldi. Feyzioğlu son olarak avukatlık ruhsatı kazanan avukatlara sertifikalarını teslim etti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun Çanakkale’de konuk ettikleri için mutlu olduklarını belirten Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan:“ Çanakkale Barosu sayı olarak artmakta, her geçen gün yeni genç meslektaşlarımız Çanakkale Barosu ailesine katılmakta. Aynı zamanda Türkiye’deki toplamda 100’e yaklaşan Hukuk Fakültesi sayısı, her yıl artan hukuk öğrencisi sayısıyla da hukuk camiası yeni meslektaşlar kazanmakta” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise Çanakkale’de olmaktan her zaman için büyük bir mutluluk ve onur duyduğumu her vesileyle dile getirdiğini vurguladı.Çanakkale bizim için kutsaldır, Gelibolu bizim için kutsaldır ifadelerini kullanan Feyzioğlu:“ 57’nci Alayımızın kahramanlıkları, Çanakkale Şehitlerimizin, Gazilerimizin kahramanlıkları bu günümüze de yol gösteren kahramanlıklardır. O vesileyle de Çanakkale’ye gelen birisinin geldiği gibi dönmesi sanıyorum mümkün değildir. İman tazelemek isteyen kim varsa her zaman tavsiyem Çanakkale’ye gelmelidir ve Türk Milletinin mücadele azmine, Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüne, Türk Milletinin kararlılıkla her zorluğu aşacağına dair buradan daha bir umutla emin olunuz dönecektir. Bugün yoğun bir programın içindeyiz, bizim programımızın yoğunluğu kadar her zaman ki gibi Türkiye’nin programı da, gündemi de yoğun” dedi.

“Bizlerin duruşu milli duruştur”

Kendisine yöneltilecek olan sorulara karşı vereceği her cevapta “bizim meselelere bakış açımız daima millidir, bizim duruşumuz daima millidir” paragrafı açılması gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu:“ Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti tarafında oluşumuz sorgulanamaz, tartışılamaz. Hukuka yaklaşımımız da yine bu penceredendir ancak bu pencereden yaklaşıldığında biliniz ki evrenselleşmiş ilke ve kuralların uygulanması bu milli duruşumuzun gereğidir. Sapına kadar Atatürk’ün tanımladığı şekilde Türk milliyetçisi olmakla övünen bizler, üniter devletten yana olmaktan gurur duyan ve bunun mücadelesini veren bizler milli duruşumuzla, bakışımızla kendimizi tanımlayan bizler, hukuka bakışımızın evrenselleşmiş hukuk penceresinden olması gerektiğini söyleriz. İşte bu milli duruştur” şeklinde konuştu.

“Hiç kimse bizden asılsız yere devletimizi yıpratacak, sarsacak, suçlayacak cümleler beklemesin”

Türk Milletinin binlerce yıllık devlet tecrübesi olduğunu dile getiren Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“ Bu devlet tecrübesiyle bugün bahsettiğimiz evrenselleşmiş hukuk kurallarının yazımında asli unsur olarak görev yapmıştır Türk Milleti. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin kurallarının yazımı mahkemenin içtihatları tepeden inmemiştir. Bu necip milletin katkılarıyla olmuştur. Bu bir kültürdür, binlerce yılın imbiğinden süzülüp gelmiştir ve bu evrenselleşmiş kuralları uygulamak, adil yargılamanın evrensel kurallarını uygulamak bizim milli duruşumuzun gereğidir. Ama hiç kimse bizden devlet düşmanlığı anlamına gelecek bir cümle bile beklemesin. Hiç kimse bizden asılsız yere devletimizi yıpratacak, sarsacak, suçlayacak cümleler beklemesin. Kamu görevlilerinin bir suçu varsa, bir sorumluluğu varsa onların üzerine gidilmesi ayrı, devletin yıpratılması, devletin parçalanmak istenmesi ayrıdır. İşte bizim kap kalın çizdiğimiz çizgi budur. Bunu anladığı halde rahatsız olanlar bize saldırabilirler onların saldırılarını göğsümüzde madalya gibi taşırız, hiç rahatsızlık duymayız”

“Dünyada kara listeye girmenin bedelini biz ödeyeceğiz “

Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Feyzioğlu, ABD’de devam eden Reza Zarrab Davasına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Reza Zarrab davasında iki iddianame olduğunu belirten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, iki iddianameyi satır satır okuduğunu kaydetti. Feyzioğlu:“ Televizyonları üzerlerine inşaa ettikleri bir takım sürekli konuşan kafalar var her televizyonda, onlar sabit duruyor televizyonu üstüne kuruyorlar. Bu kişilerin pek çoğunun ben bu iddianameleri okuduğu kanaatinde değilim.  Ben satır satır okudum” dedi.

İddianamelerin ekindeki delillerin henüz açıklanmadığını ifade eden Feyzioğlu:“ Duruşma boyunca açıklanacak ama gizli kapaklı hiçbir şey olmayacak. İlk söyleyeceğim şey şu. Bu bir milli dava değildir. Milletimizi ilgilendiren bir davadır ama bir milli dava değildir. Milletimizi neden ilgilendiriyor. Çünkü bu davanın bedelini işçisi, memuru, köylüsü, çiftçisi, ev hanımı, öğrencisi, çalışanı, gazetecisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes ödeyecek. Olası bir muazzam cezanın eğer çıkarsa bedelini biz ödeyeceğiz. Dünyada kara listeye girmenin bedelini biz ödeyeceğiz. Peki ne karşılığında. Eğer bu altın tüccarı İran vatandaşı Zarrab, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin yüksek menfaatleri gereği, göğsünü siper edip başıma ne gelirse gelsin ben Türkiye için gereğini yaparım demiş olsaydı bu bir milli mesele olurdu” şeklinde konuştu.

“Zarrab efendi sadece 2012’de 11 milyar ABD doları hacminde dolar işlemi üzerinden komisyon aldığı için mi bu bir milli dava. Yaklaşık 5 yıllık sürede 55-60 milyar dolarlık işlem üzerinden milyarlarca dolar komisyon toparladığı için mi bu bir milli dava. Bu komisyonu birilerine dağıttığı için mi milli dava”  sorularını soran Feyzioğlu:“ Bu bir milli dava falan değil ama bu milli sonuçları olacak, milletimizi bir bütün olarak ilgilendirecek bir davadır. Hiç kimse hikaye yazmasın” dedi.

Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“ İddiaları söylüyorum diye bu iddiaların doğru olduğu iddia ediyor değilim ama bu iddiaların arkasındaki delillerini görmeden, yaptıysa vatan için yaptı demek bütün bunları sahiplenmek demektir. Bunları sahiplenmek demek Türkiye’nin tüm bu yaptırımların devlet olarak muhatabı haline gelmesi demektir.  Eğer 5 yıldaki rakam 50 ila 60 milyar dolar arasındaysa bundan çok büyük bir ceza bankacılık sistemimize çıkabilir. Her Türk şirketi ve vatandaşı kara listeye de alınabilir allah korusun. Bu sebeple devlet olarak bizim bunla alakamız yoktur demek, mesafeyi koymak zorundayız”

Çanakkale Hedef Gazetesi

Son Güncelleme: 29.11.2017 17:28
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol