“Madenciden çok siz zarar veriyorsunuz” (Video)

Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve iş Adamı Abdullah Deniz, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Kirazlı – Balaban mevkiinde devam eden ‘Su ve Vicdan Nöbetleri’ni değerlendirdi. Deniz yaptığı açıklamada “Çanakkale birçok marka ürününün, oradaki eylemlerden dolayı zarar gördüğünü dile getirdi.

“Orada Çanakkaleli yok”

Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Abdullah Deniz basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “bir aydan uzun süredir orada bir eylem gerçekleşmekte. ‘Troya Festivali’ni ekonomik krizi bahane ederek yapamayacağını açıklayan Çanakkale Belediyesi o bölgeye akın akın insan taşıyor, orada konser düzenliyor, yiyecek, içecek, barınma gibi koşullara masraf yapıyor, ancak sonra kalkıp kriz var para yok diyor. Ayrıca artık orada yürütülen eylem artık çevrecilikten çıkıp, siyasi bir eyleme, gezi parkının devamı niteliğinde bir duruma dönüşmüştür. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile de  görüyoruz ki, o bölgeye Çanakkaleli vatandaşlardan çok başka yerlerden gelen var. Şimdi soruyorum sizlere 31 Mart öncesinde bu durum yoktu da şimdi mi var bu durum? O ağaçlar bir gecede mi kesildi? Çanakkale’de coğrafi işarete sahip, Bayramiç Beyazı, Ezine Peyniri, Lapseki Kirazı, Umurbey Şeftalisi, Kösedere Domatesi gibi ürünlerin ihracatı durma noktasına geldi. Çünkü sözde bu ürünlere siyanür bulaşmış. Ben kuyumculuk ile de uğraşıyorum.  Siyanür buharlaşan bir madde değildir. Su ile karıştığında buharlaşmasını engelleyecek önlemler alınır. Ayrıca bunu denetleyen, kontrol eden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çanakkale Valiliği gibi kurumları da yok sayıyorlar. Yani şehrin en üst makamını zan altında bırakıyorlar. Bu durum böyle devam ettiği sürece artık Çanakkale’nin marka değeri olan ürünü kalmayacak. Savunulan o değerlere aslında kendileri altıncılardan çok zarar veriyorlar farkında değiller. O bölgeden ekmek yiyen, evini geçindiren köylünün de ekmeği ile oynuyorlar”

“Kamuoyunu bilgilendirmeden işe başladılar”

 Başkan Deniz, Alamols Gold firmasının iştirakçisi olan Doğu Biga madenciliğin yetkilileri ile de görüştüğünü dile getirerek; “Kendileri meclis toplantımıza katılarak bizlere bir brifing düzenlediler. Beni tatmin eden ve etmeyen yönleri oldu. Bu süreç içerisinde ne yazık ki halkı, kamuoyunu, kurumları yeterli bilgilendirmeden, sanki yangından mal kaçırırcasına işe başlamışlar. Ben kendilerine tonlarca toprağı ayrıştıracaklarını ve bu hafriyattan doğacak olan tozun önlemini nasıl aldıklarını sorduğumda bana bunun cevabını veremediler. İşte bu toz her şeyden önemli. Çünkü  asıl tehlike oluşacak olan bu toz kütlesi. Siyanür havuzları ve diğer konularda tüm önlemleri aldıklarını, tehlike unsuru olmadığını ve kurumlarca devamlı denetlendiklerini dile getirdiler. Ancak ne yazık ki bilgilendirme konusunda eksik kaldıklarını kendilerine ilettim”

“Daha önce neredeydiniz”

“Orada kesilen ağaçların hesabını şimdi sormak için çok geç kalındı. Çanakkale Belediyesi, çevreci guruplar neredeydi bunca zaman. Orada yapılan eyleme Çanakkaleli katılmıyor, çadır kurmuyor. Dışarıdan gelen provokatör gruplar çadır kuruyor. Peki kime karşı  eylem yapıyor. Bize karşı eylem yapıyorlar. Bu şehrin değerlerine karşı, bu şehrin kalkınmasına karşı eylem yapıyorlar. Lâpseki’nin Şahinli köyünde de maden var. Neden orada eylem yapmadınız. Orası Yunan toprağımı. Çanakkale’de Atik Hisar duyarlılığı varda Menderes çayı yok mu? Çanakkale’de yaşayan insanda, Bayramiç’te, Çanda, Ezine’de yaşayan insan değil mi? bir belediye başkanı çıkıp da ‘Tecavüzcüler’ kelimesini kullanamaz. Bu söz bu şehrin değerine yakışmaz” ifadelerini kullandı.