Şairler Kazdağları için geliyor

Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi, İda Dayanışma Derneği ve Çanakkale Sivil İnisiyatifi’nin oluşturduğu düzenleme komitesi adına yapılan açıklamada şöyle denildi; “Kaz Dağları tehlikede... Eğer ağaçların, kuşların, börtü böceğin imdadına yetişemezsek ekolojik denge tehlikede... Eğer bu katliam durdurulamazsa Çanakkale’nin tek içme suyu olan Atik Hisar Barajı çok yakında siyanür havuzuna dönüşecek. Kaz Dağları Homeros demek... Eğer geç kalırsak dünyaca ünlü bir tarih ve bir kültür yok olacak... Eğer bu kıyıma dur diyemesek ülkemizin değişik yerlerinde katledilen ağaçlara, delik deşik edilen dağlara, yuvasız kalan kuşlara, şaşkına uğrayan börtü böceğe de bir yardımımız dokunmayacak... İnsanı arıyoruz. Çığlığımızı ülkesine, ülkesinin geleceğine sahip çıkacak insanlara ulaştırmak istiyoruz. Durum aslında sandığımızdan da tehlikeli. Havamız, suyumuz, aşımız ekmeğimiz tehlikede. Bir bütün olarak yaşamımız tehlikede. Elbette boş durulmuyor. Elbette kayıtsız kalmayacağız. Ama ülkemize topsuz, tüfeksiz girmeyi başarmış olan yabancı altıncı filolar da boş durmuyor. Devlet desteği onlarla.  Yabancı şirketlere dağlarımızı delik deşik etme izni verenler hukuk mukuk dinlemiyor. Rant gözünü bürümüş olanlar bilim insanlarının, akademisyenlerin, hukukçuların, çevre gönüllülerinin düşüncelerine, halkın tepkisine aldırmıyor. Yurt savunması olarak gördüğümüz çevre mücadelemiz sürekli kıstırılmak ve kitle desteğinden koparılmak isteniyor.

Vicdan arıyoruz

Ülkenin çeşitli yerlerinde maden arama bahanesiyle geleceğimizi karartacak şirketlerin izinlerinin iptal edilmesi ve yapılan ağaç katliamların durması için verilen mücadeleye Kaz Dağları’ndan da çığlıklar yükseldi ve yükselemeye de devam ediyor. Bu amaçla 14-15-16 Eylül günlerinde KAZ DAĞLARI ve ŞAİRLER ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA! DURDURULSUN konulu şiir etkinlikleri ve İlyada Okumaları düzenlenecektir... Çanakkale’de Ayazma, Balaban’daki Su ve Vicdan Nöbet Alanı ,Trova Atı’nın önü ve daha birçok yer şiir çığlıklarıyla dolup taşacak. Basının ve halkımızın yanımızda olmasını istiyoruz...”