Futbolun dünyada en popüler spor olması ve benzer şekilde ülkemizde fazlaca sevilmesi nedeniyle çocuklarımızın dünyasında da önemli bir yer işgal eder ve birçok çocuk için futbolsuz bir hayat düşünülemez. Neredeyse her çocuk küçük yaşlardan itibaren fırsat bulduğu her ortamda futbol oynamak ister ve kendini en çok beğendiği futbolcunun yerinde hayal eder. Bu normal bir durumdur. Bir çocuk, futbolcu olmayı nasıl hayal eder? Hayallerden, profesyonel bir meslek, bir iş, bir emek süreci olarak futbolculuk pratiğine uzanan yolda neler yaşanır ve beklentiler, duygular nasıl değişir? Futbolcu olmak, dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bir sınıf atlama aracıdır. Genç, futbolcu adayları için, bir çocukluk rüyasını gerçekleştirme hayali olmak yanında, toplumsal olarak kısa yoldan “yırtma” ümidi bile diyebiliriz. Bir takım oyunu olan futbol, bireysel sporların aksine, oyuncularda yardımlaşma önemlidir. Hedefe birlikte koşmak becerilerini geliştirir ve oyuncuların gol ve galibiyet sevinci birlikte yaşamaları değerlidir. Gerektiğinde kaybetmeyi beraber paylaşmaları ise futbol ve çocuk açısından sosyalleşmelerini sağlar. Ayrıca her spor dalında olduğu gibi belli kuralları ve sınırlamaları olması nedeniyle çok önemlidir. Çocuğun davranış ve hareketlerinde daha kontrollü olması yönünde de eğiticidir. Çocuğun evde TV veya bilgisayar karşısında saatlerce vakit geçirmesi, disiplinsiz ve kontrolsüz ortamlarda bulunması uygun değildir. Ancak dikkat edilmesi gereken, futbol ve çocuk gelişime etkisi açısından çocuğun tüm hayatını kaplaması riskidir. Bu noktada anne ve özellikle babalara önemli görevler düşmektedir. Başarılı ve saygın futbol yıldızlarının azimli gayret ve çalışmaları, gençlerimize doğru bir şekilde aktarılmalıdır. Amatörlerin profesyonellik peşinde koştuğu buna karşın profesyonellerin de kaymak tabaka olarak nitelendirebileceğimiz süper ligdekiler hariç durumlarının pamuk ipliğine bağlı olduğu bir futbol dünyamız var. Özellikle son on yıl içerisinde endüstriyel futbol ile birlikte bu alanda dönen paranın miktarı arttıkça, futbol üzerinden toplumsal hayatta ‘yırtma’ olarak nitelendirebileceğimiz sınıf atlama rüyası da daha fazla ete kemiğe bürünmüş oldu. Futbolun cazibesi arttıkça, futboldaki sıkıntılar da buna paralel olarak artmaya ve futbolun yaratmış olduğu etki de giderek genişlemeye ve daha fazla ilgi çekmeye başlar. Gençlerimizin yaşamlarındaki diğer alanları ihmal etmeleri, hayranı oldukları futbolcuların olumlu veya olumsuz her hareketini körü körüne taklit etmeleri sağlıklı bir durum olarak kabul edilmemektedir. Futbol ve çocuk gelişimine etkisi açısından genç, başarılı, çalışkan ve kendi kültürümüzden olan başarılı futbolcularımız çok önemlidir. Futbol ve çocuk açısından milli futbolcularımız hem tavırlarıyla, hem de tek yürek olarak mücadele etme ve birlik ve beraberlik duygularını yansıtmalarıyla olumlu bir örnek teşkil etmektedirler. Bizden birilerinin olması çocuklarımızda kendine güven duygusunu arttıracaktadır muhakkak. Ama maalesef bizden birilerini değilde, "Ronaldo'ları Messi'leri örnek alıyor çocuklarımız. Aslında başarılı olabilmek için başkaları gibi olmaya ihtiyacımız yok. Bu ülkenin futbol tarihi bir anlamda yazılmamış amatör takımlar ve orada elinden geleni yapabilmek için çırpınıp durmuş olan isimsiz kahramanlarla doludur. Amatörlerin profesyonellik peşinde koştuğu buna karşın profesyonellerin de kaymak tabaka olarak nitelendirebileceğimiz süper ligdekiler hariç durumlarının pamuk ipliğine bağlı olduğu bir futbol dünyamız var. Başka ülkelerin vatandaşlarının başarıları ile gurur duymayı bırakıp, kendi yıldızlarımızı yetişmeliyiz artık. Herkesin kendisini mükemmeliğe ulaştıracak bir genetik yapısı vardır mutlaka. Geriye kalan tek şey bunu keşfedip,sadece çalışmak.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol