Biz yetiştirici antrenörler, küçük yaşta çalışmaya başlayıp daha sonra profesyonel olan oyuncularımızla gurur duyarız. Çok beklentilerimiz yoktur. Onların ilerlediği yolda kazandıkları ile sevinir, kaybettikleri ile üzülürüz. Elimizdeki oyunculara hep onları örnek gösteririz. Çalışma yılımız arttıkça tecrübelerimiz ve çalışmalarımızın neticesinde bir gencin hangi aşamalardan geçip, nasıl futbolcu olabileceğini biliriz.

 Ancak geriye dönüp baktığımızda çalıştığımız birçok yetenekli gencin futbolcu olamayışına da şahit oluruz. Bazen bunlara anlam bile veremeyiz. İşte bu durumda yeteneğin yanında önemli olan unsurları devreye sokup sokamadığımız bizim antrenörlük bilgimizi ve kariyerimizi belirler.

Önümüzdeki yıllardan itibaren bir gencin profesyonel kariyerinde başarılı olması için yani ideal bir futbolcu olması için çocukluk döneminin ve genç futbolculuk döneminin nasıl olması gerekir? Bir başka deyişle ideal genç futbolcu nasıl olmalı? sorusunun cevabını arayan, bilen ve uygulamaya çalışan antrenörlerin başarılarını konuşacağız.

İdeal kelimesinin çıkış noktası olan İdealizm ve temsilcisi Platon, “iyiye varmadıkça varacağımız her şey boşunadır” derken ulaşmak istediğimiz şeyin iyi hatta en iyisi olması gerektiğine inanmıştır. İdeal genç futbolcunun tanımını yaparken iyiye ulaşmak gerektiğini ancak bu iyinin de iyisi olabileceğini daima bilmemiz gerektiğini unutmamalıyız.

Futbolcu adayı gencin eğitimini verirken unutmamamız gereken unsurlardan biri de gencin kimlik ve kişilik ayarlarının yapılmasıdır. Kimlik ayarları kolektif bir çalışma sonucu çocuğa kazandırılabilir. Ancak unutmayacağımız en önemli şey kişilik ayarlarıdır ki genç bu ayarlarını bireysel düzlemde gerçekleştirmektedir. Yani antrenörün dokunamadığı ayarlar buradadır.

Bu ayarlara dokunamadığımız zaman futbolcu kimliğini kazanmış iyiye yani ideale giden bir çocuğu kaybettiğimizde hep dişlinin neresinde sıkıntı yaşadığımızı buluruz ama iş işten geçmiş olur. O zaman kişilik ayarları ve ideal genç ve futbolcu kavramlarının merkezinde bulunan gencin bu yoldaki evrelerini iyi bilmemiz ve kontrol etmemiz gerekiyor. Peki bunlar nedir?

İdeal Teknik: futbola özgü teknik eğitimini iyi şekilde almış ve futbola özgü teknikleri iyi uygulayabilmektir.

İdeal Taktik: ideal genç oyuncu, pozisyon bilgisi gelişmiş, karar anını çabuk verebilen ve saha içerisinde problem çözme becerisi gelişmiş oyuncudur.

İdeal Fiziksel yapı: mevkiine özgü motorik özellikleri gelişmiş, yapılan antrenmanlara fizyolojik olarak cevap vermiş ideal bir futbolcu fiziğine sahip olmak.

Bu üç dişli bir gencin futbol oynaması için yeterlidir. Ancak ideale ulaşmak ve bu ideal doğrultusunda hedefe doğru yürümek için bu üç dişli yetmemektedir. Bunların yanında;

İdeal Psikoloji: Gencin duygusal zekâsının ideal olması gerekmektedir. İşler iyi giderken iyi görünen duygusal zekâ, işler ne kadar karmaşık olursa o kadar önem kazanır. Duygusal zekâdaki eksiklik, gencin sahip olabileceği teknik veya pozisyon bilgisinin kullanımını engelleyebilir.

İdeal Çevre ve Sosyal Hayat: Burada en önemli olan sihirli üçgendir. Antrenör olarak mutlaka bu üçgeni takip etmek gerekir. Bu üçgenin köşeleri Okul Aile ve Kulüptür. Bunun yanı sıra arkadaşlar, alışkanlıklar, çevre ve internet çevresinin takibi ve gelişim de çok önemlidir.

İdeal Genç oyuncunun ideal bir futbolcuya dönüşmesi yukarıdaki çarkların kusursuz işlemesi ve karşılaşılan sorunlara dokunabilmek ile mümkün olacaktır. Tabiki bir işin ideal olması için on bin saat veya on yıl doğru çalışmak gerektiğini de unutmayalım.

Bu doğrultuda çocuklarla ve gençlerle uğraşan tüm antrenörlerimize sevgi ve saygılarımı sunarım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol