16 Nisan referandum seçiminden sonra, evet oylarının %51.4 çıkması haliyle Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ı, sukutu hayale uğratmış, daha doğrusu kızdırmıştır. Çünkü AK Parti 1 Kasım 2016 seçimlerinde %50’ye yakın oyu tek başına almıştı. MHP, BBP ile birlikte minimum %58-62 oy beklenirken umulanlar beklentileri karşılamadı. Sayın Erdoğan bu durum karşısında omuzlarına tekrar AK-Parti Genel Başkanlığı yükünü de almak zorunda kaldı.

1 Kasım seçimleri AK Parti’nin Türk siyasi tarihinde çok yüksek oy alarak, T.B.M.M’indeki sandalye sayısını da arttırarak güçlü bir siyasi iktidarın oluşumunu da beraber getirmesini sağlamıştır. 1 Kasım’dan kısa bir süre sonra Başbakan sayın Davutoğlu görevden ayrılmasıyla bazı çevreler tarafından şaşkınlıklara vesile olmuştur. Türkiye’nin çok ilinde İl Başkanları görevden alınmış, revizyon kapsamında yönetimler değiştirilmiştir. Bu değişimlerden sonra 16 Nisan’da görüldü ki, AK Parti de bilhassa tabanda kırgınlıkların üst seviyelere geldiği gözlemlendi.

Metal yorgunluk deyimini sayın Cumhurbaşkanımız sık sık kullanıyor. Teknik açıdan demirin kullanıldığı her alanda metal yorgunluk kavramı doğru bir teşhis olsa dahi, esas mes’elenin teşkilatlardaki, o zaman diliminde değişikliklerin oluşu göz ardı edilmemesi gerçeğidir.

Bir İlde, İl Başkanı olmak, o yönetimlerde bulunmak, vekil olmak hangi siyasi parti olursa olsun halkla arasına mesafe koymak, parti veya partilere gönül verenleri üzer, kırar ve soğutur. 50 yıla yakın siyaset bilimi ile uğraşan birisi olarak diyorum ki, bilmi ilme dönüştüremezseniz başarılı olamazsınız. Halkın benimsediği, halkın sevdiği daha doğrusu halkla iç içe olan insanlarımızın aktif görevlerde olması gerekir. Herhangi bir vatandaş bir İl Başkanını veya vekili aradığı zaman karşısına danışmanları değil, kendilerinin çıkması siyasi bir kuraldır.

Danışman kelimesinin de manasını zannediyorum yeteri kadar bilmiyoruz. Bir İl Başkanının, bir Milletvekilinin veya bir Bakanın danışmanının siyasi bilgisi, ayrıca diğer konulardaki tecrübe ve donanımlarının çok üst seviyede olması gerekir. Danışmanlık hassas bir konudur. Bunu basite indirgememek gerekir. Yoksa vatandaşlarda dargınlıklar halkası genişler.

Metal yorgunluktan ziyade tabandaki kırgınlıkların giderilmesini sağlayan siyasi partiler her zaman başarılı olur. Yoksa aynı yapılarla yola devam edilirse:

Eski Tas, Eski Hamam olur.

Sadece içindeki el’amanlar değişir.

Saygılarımla…..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol