Türkiye’de 6 bin ton altın potansiyeli mevcut

Altın Madencileri Derneği Başkanı Yücel; “Bizim şu anda tespit edilmiş 6 bin ton civarında bir potansiyelimiz var. Bu kaynak olarak duruyor rezerve daha dönüştürülmedi” dedi.

Türkiye’de 6 bin ton altın potansiyeli mevcut

Altın Madencileri Derneği Başkanı Yücel; “Bizim şu anda tespit edilmiş 6 bin ton civarında bir potansiyelimiz var. Bu kaynak olarak duruyor rezerve daha dönüştürülmedi” dedi.

30 Kasım 2017 Perşembe 16:36
Türkiye’de 6 bin ton altın potansiyeli mevcut

Ülkemizde son yıllarda üretimi konusunda büyük tartışmaların yaşandığı altın madenciliğine yönelik açıklamalarda bulunan Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Türkiye’de yapılan altın madenciliğinin uluslararası standartların çok üzerinde olduğunu söyledi. Günümüzün en önemli yatırım araçlarından biri olan altının üretimi noktasından yaşanan tartışmalar son yıllarda büyüyerek devam ediyor. Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Türkiye’de altın madenciliği 1985 yılında değişen yasa ile yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye’de arama yapması sonucunda 2000’li yıllarda gündeme geldiğini söyledi. “İlk medeniyetlerin, uygarlıkların yaşadığı Anadolu’da tarihin ilk altın parasının basıldığını biliyoruz” ifadelerini kullanan Yücel; “2000’li yıllarda Türkiye’de gündeme geldiği süreçte çevre hareketleri ile gündeme geldi. Bu aramalar sonucunda da Türkiye’nin çok ciddi bir altın potansiyeli olduğu açığa çıktı, aslında bu potansiyel vardı” dedi.

Türkiye’de potansiyel mevcut rezerve dönüştürülmedi

Türkiye’de şu anda tespit edilmiş 6 bin ton civarında bir altın potansiyeli olduğunu dile getiren Yücel, bu potansiyel kaynak olarak durduğunu ve rezerve dönüştürülmediğini kaydederek; “Rezerve dönüştürülmesi için yılda yaklaşık 200 milyon dolarlık arama yatırımı yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Yücel, Türkiye’nin birçok bölgesinde altın olduğunu belirterek; “Biga Yarımadası, Karadeniz yine daha güneye indiğimizde Güneydoğu’da Bolkar Dağları dediğimiz Adana, Niğde civarlarında var. Kayseri’de bile altın madeni açılmak üzere” dedi. Şu anda yüzeye yakın olan madenler işletildiğini söyleyen Yücel, özellikle Biga Yarımadasında altın ve gümüşün birlikte çıkarıldığına dikkat çekerek; “Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren ürettiği toplam 250 ton altın. En yüksek üretimimizi 2013 yılında gerçekleştirdik 33 ton” ifadelerini kullandı. Enerji Bakanlığı da son dönemde bunun farkında olduğunu ve yılda 1 milyon metre sondaj hedefi koyduğunu vurgulayan Yücel; “Bu potansiyelin üretilebilir standartlarda raporlanması için de çok ciddi çalışmalara devam ediliyor. Bu potansiyel tabi üretimimize baktığımızda altın ithalat ihracat dengesi açısından yıllık ortalama 7-8 milyar dolarlık altın ithalatımız var. Üretimimiz de 1 milyar dolar civarında. Çok ciddi açığımız var. Biz bu potansiyeli sürdürülebilir yapabilmemiz için aramanın önündeki bütün engellerin kaldırılması. Şu anda 12 tane altın madeni çalışıyor Türkiye’de, tabi bunlar eski madenler bunlara yeni yatırımlar gerekiyor” dedi. Yücel, altını çıkarmanın zor olmadığını ama altını bulmak, aramak çok meşakkatli risk sermayesi isteyen ve uzun zaman alan bir süreç olduğunu dile getirdi. Altını aramak için çok farklı yöntemler olduğunu belirten Yücel, altının aslında aranması ile ilgili tartışma yok üretimi ile ilgili tartışmanın var olduğunu vurguladı. Yücel; “Altının aranmasının diğer madenlerden hiçbir farkı yok. Altın üretim aşamasında siyanür kullanılmaktadır. Dünyada yaklaşık 750 tane siyanür ile çalışan altın madeni var. Bu teknoloji ile ilgili o konudaki bütün riskler minimize edilmiş durumda. Maalesef Türkiye’de bu konu en çok suiistimal edilen konuların başında geliyor. 750 tane altın madeninden bahsettim dünyada siyanürle altın madenciliğinden hayatını kaybetmiş 1 tane madenci yok. İşin ilginç tarafı da maden endüstrisinin geliştiği ülkeler de dünyanın en çok gelişen maden üretimi yapılan Kanada, Amerika ve Avustralya gibi ülkeler” dedi.

ÇED raporları tartışmaları artık gündemden düşüyor

Ülkemizde altın madenciliği ile ilgili olarak ÇED Raporu tartışmalarının gündemden düştüğünü ifade eden Yücel; “Türkiye’de yapılan altın madenciliği uluslararası standartlarında çok üstünde.  Madencilik geçici bir faaliyet çevre standartlarında projenizi iyi planladığınız da kapama projeleri ile çevreye olan zararlarınızı minimize etmeniz mümkün. Bu konu altın madenciliğinde çok tartışılmıyor. Örneğin Türkiye’deki diğer madenlerde standartlarla ilgili sıkıntılar var ama bakanlık bunlarında farkında. Bunlarla ilgili yeni düzenlemeler geliyor. İş güvenliği, çevre standartları ile ilgili düzenlemeler geliyor” dedi.

Türkiye tüketimde ilk 5’te

Yücel, Türkiye’nin altın üretiminde dünya sıralamasında yer almamasına rağmen dünya altın tüketiminde kuyumculuk sektöründen dolayı ilk 5’e her dönem girdiğine dikkat çekti. Yücel; “Dünyada finans aracı olarak kullanılan altınlar merkez bankalarının kullandığı altınların toplamının yüzde 9’u,  kuyumculuk sektöründe kullanılanların yüzde 47’si düzeyinde. Türkiye aslında dünya sıralamasında altın üretiminde yer almamasına rağmen dünya altın tüketiminde kuyumculuk sektöründen dolayı ilk 5’e her dönem girer. Dünyada yılda 3 bin ton altın üretiliyor. Ama üretime yer altında derinlere indikçe zorlaşmakta bu nedenle de maliyetlerde çok ciddi baskı unsuru oluşturmakta. Şu an ülkemizde altının ons başı üretim maliyetleri ilk yıllarda 2000’li yıllarda 400-500 dolardı bugün 800 dolara çıkmış durumda. Amerika’da, Afrika’da ki üretimlerde üretim çok derine indiği için yaklaşık 1000-1200 dolar civarında maliyetleri mevcut” dedi.

Altın fiyatları ile ilgili net bir öngörüde bulunmanın çok yanlış olduğunu ifade eden Yücel sözlerini şöyle sürdürdü; “Birkaç parametreden etkilendiğini görüyoruz. Birçok ülkenin savaş riski, krizler, Merkez Bankaları’nın rezervlerinin altına yönelik pozisyon alması ve bu üretimdeki zorluklar fiyatları etkilemektedir ama bununla ilgili net bir öngörüde bulunmak çok zor.”

Çanakkale Hedef Gazetesi

Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol