Ünal; “İfade özgürlüğü halkı şiddete davet etmek değildir”

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Yerel Medya Buluşmaları”, Cumhurbaşkanı ve 27. dönem milletvekili seçimlerine 5 gün kala AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ı, milletvekili olduğu il Kahramanmaraş’ta ağırladı. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın da katıldığı programda, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Malatya, Sivas, Kayseri, Şanlıurfa, Adana ve Elazığ’dan gelen gazeteciler Ünal'a, hem seçim sürecine hem de gündeme dair akıllarındaki tüm soruları sorma fırsatı buldu. "Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğüne" ilişkin bir soru üzerine Ünal, "Temel bir haktır ama bu hak organize bir terör örgütünün propagandasını yapmak için kullanılamaz. Bu hak şiddeti teşvik için kullanılamaz. Bu hak insanları isyana, sokağa, otoriteye karşı gelmeye, halkın kin ve nefret temelinde kışkırtmaya dönük kullanılamaz, dünyanın hiçbir yerinde kullanılamaz. İfade özgürlüğü, halkı sokağa çağırmak, halkı şiddete davet etmek değildir. İfade özgürlüğü bir terör örgütünün propagandasını yapmak değildir." ifadesini kullandı. 

"Toplumsal talepler konusunda son derece hassasız"

Türkiye terörle mücadele ederken, birilerinin de teröre ve teröriste açıktan destek verdiğine dikkati çeken Ünal, "Birileri 'Temmuz çok sıcak geçecek' diyecek. Birileri darbeyle tehdit edecek, birileri bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını tehdit edecek... Adam yakalanıyor, muayenede parmaklarında barut izine rastlanıyor. Adam terör örgütü üyesi. Dünyaya bu adamı gazeteci diye sattılar, belgeleri vermemize rağmen." diye konuştu. İfade özgürlüğü konusunda son derece hassas olduklarını çünkü ifade özgürlüğü mücadelesi vererek iktidara geldiklerini dile getiren Ünal, şunları kaydetti: "Biz toplumsal talepler konusunda son derece hassasız. AK Parti'nin doğum sebebi özgürlüklerdir. AK Parti'nin doğum sebebi bu ülkedeki baskılar, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklardır. Bu millet AK Parti'ye neden görev verdi? AK Parti'yi yasakları, yoksulluğu, yolsuzluğu ortadan kaldırsın diye görev verdi. 16 yıldan beri her seçimde bu millet AK Parti'yi niye onaylıyor? Çünkü AK Parti gerektiği gibi yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele etti. Bizim hiçbir şekilde özgürlükleri kısıtlamamız söz konusu olamaz. Sonuna kadar basın özgürlüğünden yanayız ama hiç kimse basın özgürlüğünü bir şiddet grubunun, silahın, anti demokratik siyasetin aracı haline getiremez."

"Terör örgütüne müzahir davranışta bulundular"

Ünal, HDP'nin açıklamalarını eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Biz HDP'ye 'demokratik siyasetten yana ol, terörle arana mesafe koy, Kandil'den talimat alma' dedik. Keşke siyaset kurumuna inandığı için, siyaset kurumunun sorun çözeceğine inandığı için kendilerine oy veren insanların iradelerine teslim olsalardı, Kandil'e teslim olmak yerine. Seni seçen sana oy veren insanlar, siyaset kurumu sorunlarımı çözsün diye sana oy verdi. 'Güvende olayım' diye oy verdi. Ama ortaya çıktılar 'Apo'nun heykelini dikeceğiz'... PKK'ya övgüler, silaha övgüler... 'PKK sizi tükrüğünde boğar'dan tutun da her türlü terör örgütüne müzahir davranışta bulundular."

"Milleti sürekli yürümeyen arabayı yürütmek için yardıma çağırdık"

Ünal, 24 Haziran’da yapılacak seçimlere ilişkin de Türkiye’nin siyasal anlayışının değiştiğine vurgu yaptı. Demokrasinin darbelerle kesintiye uğradığını hatırlatan Ünal, “Bu ülkede 42 yılda 36 hükümet değişti. Devam ettiğimiz sistem 1940 ve 1950’lerin soğuk savaş şartlarına göre dizayn edilmişti. Bu sistemi bir araba gibi düşünün. Şoför adayları için dizayn edilen sürücü test sisteminde iki fren, iki direksiyon vardır. 1960 darbesiyle bu sisteme bir direksiyon ile bir fren daha eklendi. Hatırlayın, Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanının nasıl olması gerektiğini tanımlıyordu. Bu sistem her iki yılda bir arıza yaptı ve biz milleti sürekli yürümeyen arabayı yürütebilmek için yardıma çağırdık. Seçim, milletin yardıma çağrılmasıdır.” dedi. Ünal, AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’nin siyasal ve ekonomik açıdan çok ciddi bir krizde olduğunu ve AK Parti’nin 16 yıllık iktidarının sistemin değil siyasetin gücüyle devam ettiğinin altını çizdi. “Biz 2010 yılında bir anayasa paketi ile kapıyı açtık ve orada oturan şoförü kapıya attık. Ama orada direksiyon ve fren duruyor” diyen Ünal, FETÖ yapılanmasını işaret etti ve “Sivil toplum görünümlü, yolcu kılıklı bir yapı geldi, oraya oturmaya kalkıştı. Şimdi bu arabanın değişmesi gerekiyor. Türkiye 2018’de direksiyonunda sadece milletin temsilcilerinin olduğu, paralel motor ve direksiyon sisteminin bulunmadığı yeni bir sistemle yola çıkacak.” ifadelerini kullandı.

"Seçim süreci başladı diye terörle mücadelemize ara mı vereceğiz?"

Muhalefete, milli ve yerli bir duruş sergilemedikleri, ayrıca Türkiye düşmanlarının ağzı ile konuştukları için tepki gösterdiklerini söyleyen Ünal, bu tepkiyi “Kandil operasyonu ile ilgili PKK ya da FETÖ’nün argümanları ne ise , CHP’nin de argümanları aynı. Operasyon seçime 15 gün kala düzenlenmedi, Zeytin Dalı Harekatı’ndan hemen sonra başladı. Kandil’e doğru ilerlerken bunu itibarsızlaştırmanın alemi var mı? Seçim süreci başladı diye terörle mücadelemize ara mı vereceğiz?” sözleriyle dile getirdi. Ünal, muhalefetin parlamenter sisteme dönüleceğine dair söylemleri için de “Bunlar alıştıkları için eski arabayı getirmek istiyorlar. Parlamenter sistemi iyileştirerek geri getireceğiz diyorlar, yani Doğan görünümlü Şahin yapmayı teklif ediyorlar. Bunlar 2018 model arabanın kontağını bulamaz.” dedi.