2017 Yılını geride bıraktık. 2018 e adım atarak yavaş yavaş yürüyoruz. Her yeni bir yıla girerken, umutların yeşereceği , gelecek günlerin daha huzurlu, daha mutlu, sağlıklı ve ekonomik yönden kendi ayakları üzerinde durup yaşamayı hayal eder dilek ve temennilerimizi dilimizle ve gönlümüzle izah etmeye çalışırız.

Tarihin derinliklerine şöyle bir göz attığımızda her yılın kendine göre çok zorlu ve sıkıntılı geçtiğini görmemiz mümkün. Belki 365 gün içerisinde bir kaç haftanın huzurlu ve güzel geçtiğini de okuyarak öğreniyoruz.

Fazla geçmişe gitmeye gerek yok. Ülkemiz’de son 50-60 yılın faturalarına baktığımızda, kar ve zarar hanelerinin çok değişik grafikler çizdiğini görürüz. Bunu sadece maddi açıdan düşünmeyin. Teknolojinin maksimum bir noktaya geldiği bu çağda insanların hayallerinde kimseye muhtaç olmadan kavgasız, gürültüsüz, şiddet (Terör) ve baskıdan uzak adaletin terazisindeki hassas dengenin ibresinin zikzaklar yapmaması hususunu hep ön planda görmeyi düşünürüz. Ancak burada bile zaman zaman sıkıntıların olduğu ve umutlarımızın da kırılma noktasına doğru yol aldığının farkına varıyoruz.  Sanırım üzüntü verici bir olay bu gidişat: düzelmez mi? Mutlak ki en iyi noktaya geleceğinden şüphe etmiyor beklentilerimizi sürekli olarak güncelliyoruz. Daha iyiyi, daha doğruyu bulma konusunda..

Her ülkenin kendi içinde binlerce sorunları vardır ancak biz kendimiz ile ilgili bölümü irdeleyip geleceğe daha emin adımlarla yürümek zorundayız. Burada aile içi eğitim, çevre ilişkileri ve okul süreci en önemli faktörlerdir. saygı ve sevgiden yoksun bir toplum olmaya başladık. İnsanlarımız agresif bil hassa genç nesil patlamaya hazır el bombası gibi basit bir meseleden dolayı hemen kavgaya meyilli. Bunların tabi ki arka planında ekonomik ve değişik faktörler vardır fakat bizler örf, anane ve kültürümüzün yozlaşmaya doğru yol alıp yürüdüğü gerçeği il karşı karşıya olduğumuzdandır sanıyorum bu yapılan yanlışlar.

Yine de umut ve umutsuzluk önemli bu iki kavramı zihnimizden çıkarmayalım umut kapılarını sonuna kadar açık tutalım umutsuzluktan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışalım. Yazımın başında olduğu gibi unutmamamız bazı gerçekler vardır

Eğer İçinde Bozukluk Varsa,

Benden Yardım Bekleme ,Ben İç Mimari Değilim… !

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol