ÇTSO 2020 faaliyet raporu

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası ocak ayı olağan meclis toplantısı, koronavirüs tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle yapıldı.

ÇTSO 2020 faaliyet raporu

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası ocak ayı olağan meclis toplantısı, koronavirüs tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle yapıldı.

14 Ocak 2021 Perşembe 17:56
ÇTSO 2020 faaliyet raporu

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay: “Salgın, istihdam ve hane halkı gelirleri üzerinde de önemli etkiler yarattı. Ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü - OECD, bazı ülkelerde, Covid-19’un, işgücü piyasaları üzerindeki ilk etkilerinin, ‘2008 küresel mali krizinin ilk aylarında gözlemlenenden 10 kat daha fazla’ olduğunu bildirdi.”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Ekonomimizin ve günlük hayatımızın pandeminin gölgesinden kurtularak en kısa sürede normalleşmeye geçmesi, faaliyetleri kısıtlanan iş yerlerimizin çalışanları ile birlikte işlerinin aşlarının peşinde koşmaları şu an için en öncelikli temennimizdir.”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Ocak 2021 ayı ilk olağan Meclis toplantısı 13 Ocak 2021 Çarşamba günü saat 15.00’de Covid-19 salgının tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay;
“Meclisimizin kıymetli üyeleri, Değerli misafirler, Meclis Başkanlık Divanı adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2021 yılının bu ilk toplantısında hem Meclisimize, yapacağımız ortak çalışmalarda, hem de üyelerimize kendiişlerinde başarılar diliyorum. Sağlık ve huzur içinde bir yıl geçirebilmenizi diliyorum.
Epey zor bir yılı geride bıraktık. Sağlık kriziyle başlayan süreç hızla global bir yaşam krizine dönüştü. Hayat neredeyse durma noktasına geldi. Oturma odaları sınıflara, ofislere dönüştü, maskeler olmazsa olmaz aksesuarımız haline geldi. Bu pandemik hayat, maalesef 2021’de de devam ediyor. Ancak şimdi, kararlılıkla devam eden aşı ve ilaç çalışmaları nedeniyle umudumuz sıcak.
Ekonomiye bakacak olursak; geçen yıl az ya da çok tüm sektörler pandemiden etkilendi. Konaklama, ulaşım, yeme-içme, perakende ticaret gibi bazı sektörler çok ciddi darbe aldı. Öte yandan ilaç, kimya, tıbbi ürün, bilişim teknolojileri, kargo ve e-ticaret gibi sektörlerse pandemi koşullarına özgü talep nedeniyle büyüme yaşadı. Salgın, istihdam ve hane halkı gelirleri üzerinde de önemli etkiler yarattı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü - OECD, bazı ülkelerde, Kovid-19’un, işgücü piyasaları üzerindeki ilk etkilerinin, ‘2008 küresel mali krizinin ilk aylarında gözlemlenenden 10 kat daha fazla’ olduğunu bildirdi. Bu arada devletlerin borçları çığ gibi arttı. IMF Ekim ayında yaptığı bir açıklamada, küresel olarak, salgının ekonomik etkisini hafifletmek için, hükümet tedbirlerinin toplam 12 trilyon doları bulduğunu kaydetti. Küresel bir borç krizinin kapıda olduğuna dair endişeler de yok değil!

“Pandemide ikinci dalganın başlaması nedeniyle dünya ekonomisi, dengesiz ve kırılgan bir görünüm sergilemeye devam ediyor.”
Global anlamda pek çok açıdan bilinmezle karşı karşıyayız. Tam anlamıyla bir öngörüsüzlük durumu yaşıyoruz. Özellikle finansal veriler anlamında tahminler ve beklentiler çok değişken… Aşılama süreci ekonomik faaliyet üzerindeki kısıtlamaları hafifletse bile dünya ekonomisi üzerindeki Kovid-19 şoku 2021’de de devam edecek gibi görünüyor. Toplam küresel üretim, Çin ve Asya’nın bazı bölgelerinin desteğiyle yılsonuna kadar pandemi öncesi seviyelere zor da olsa geri dönebilir. Ancak diğer coğrafyalarda toparlanmanın düzensiz olacağı tahmin ediliyor ve dünyanın büyük bir kısmının, özellikle ABD ve Avrupa da dahil olmak üzere 2022’ye kadar salgın öncesi GSYİH seviyelerine ulaşamayacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası Para Fonu-IMF, 2021’de yüzde 5,2’lik büyüme bekliyor, ancak öncesinde küresel ekonominin 2020’de yüzde 4,4 küçüleceğini tahmin ediyor. Ekim ayındaki değerlendirmesinde dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığını açıkladı, ancak IMF’ye göre pandemi öncesi seviyelere geri dönüşü şu üç kelimeyle tanımlamak mümkün: Uzun, düzensiz ve belirsiz… Yine World Economic Forum öngörüleri de yüksek ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde toparlanmanın 2019 seviyelerine gelebilmesi için en erken 2021 sonuna işaret ediyor. Düşük gelir düzeyindeki ülkeler için toparlanma, en yakın 2022’nin sonu olarak öngörülüyor. Pandemi döneminin karakteristik bir özelliği de şu oldu: Merkez bankaları, hükümetlerin borçlarını yönetmelerine yardımcı olacak faiz oranlarını – çoğu rekor düşük seviyelere düşürerek – ekonomileri desteklemeye başladı.

“Ekonomistler parasal genişleme, destekler ve çok düşük faiz politikasının, 2021 yılında da devam etmesini bekliyor.”
Bu yılın gidişatını belirleyecek en önemli insanların başında belki de ABD’nin yeni başkanı Biden geliyor. Yeni dönemde bütün gözler Biden’da olacak, herkes yeni başkanın Trump’ın açtığı cephelerden hangilerini kapatacağına odaklanacak. Biden yönetiminin, dış politikaya çok taraflı bir yaklaşımla dönüşün bir parçası olarak; Avrupalı, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik müttefikleriyle ilişkilerini yeniden inşa etmesi bekleniyor. Ticaret savaşları sona erebilir ya da zayıflayabilir. Çünkü Biden, ticaret savaşlarından, ticaret diplomasisine dönmek istiyor.
Yıl boyunca sürekli konuştuk, tartıştık ama 2020’de Türkiye ekonomisini özetleyen başlıklar neler oldu diye dönüp bakacak olursak; Ekonomide zor bir sene geçirdiğimiz bir gerçek, ancak, yılın son aylarında gerek ekonomi yönetimindeki değişiklikler gerekse reform söylemleri, 2021’e biraz daha umutla girmemizi sağladı.
2021’de Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdüreceği anlaşılıyor. Ekonomistler enflasyonda önce artış ardından gerileme beklentisi içinde… Kredi faizleri yılın ilk yarısında artarak yüksek seyredecek gibi görünüyor. 2021 yılının ilk yarısındaki gidişatı belirleyecek en önemli faktör, reformlarda kat edilecek mesafe diye düşünüyorum. Aynı zamanda ABD ve AB ile yürütülecek ilişkilerin seyri de ekonomi üzerinde doğrudan etkili olacak. 2021 yılının, her açıdan ülkemiz ekonomisi için de telafi yılı olmasını ümit ediyorum.
Tüm bu olumsuz tablo bir yana Türkiye ekonomisi açısından geçen yılı son derece umut ve heyecan verici bir gelişmeyle kapattık. Birleşik Krallık ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Bilenleriniz vardır, benim bir şapkam da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanlığı… Bu nedenle kendimi bizzat konunun taraflarından biri olarak addediyor ve kısaca bu güzel gelişme hakkında da Meclisimize bilgi vermeyi arzu ediyorum. Öncelikle Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği ile imzaladığı anlaşmanın hemen ardından, ilk STA'yı Türkiye ile imzalamasının çok sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulamalıyım…
Çünkü 1 Ocak 2021 tarihinde Birleşik Krallık ile Gümrük Birliği ilişkimiz sona erecekti, ve eğer bir anlaşma imzalanamasaydı, ticaretimiz dünya ticaret örgütü kuralları seviyesine indirgenecek ve ciddi zarar görecekti. Birleşik Krallık’ın dış ticaretimiz için önemi şuradan kaynaklanıyor:
“En büyük ikinci ihracat pazarımız ve aynı zamanda en yüksek dış ticaret fazlası verdiğimiz ülke. İthalatımızın iki katı ihracatımız olan bir gelişmiş ülke Birleşik Krallık.”
Bu anlaşmayla iki ülke arasında hedeflenen 20 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşılması için de güzel bir adım atılmış oldu. Anlaşma ilk etapta, tüm sanayi ve Türkiye’nin AB ile imzalamış olduğu Gümrük Birliği Anlaşması’nın birebir çerçevesini sunan işlenmiş tarım ürünlerini içeriyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı tarafından TBMM Başkanlığına gönderilen anlaşma metninde gördüğümüz üzere, en geç iki yıl sonra yenilenmek üzere bir kez daha gözden geçirilecek.
Bu gözden geçirme, tarım ürünleri ve hizmet ticareti ile yatırımlar, sübvansiyonlar, sürdürülebilir kalkınma, çevre, iklim değişikliği, işgücü, yolsuzlukla mücadele, dijital ekonomi, küçük ve orta ölçekli işletmeler ile fikri mülkiyeti içerecek, ancak bu alanlarla da sınırlı kalınmayacak. Birleşik Krallık ile bir serbest ticaret anlaşmasının vakitlice hazırlanmasında, başta Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan olmak üzere Ticaret Bakanlığımız kadrolarına ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bizi mutlu eden bu çok güzel gelişmenin ardından şimdi hükümetimizden beklentimiz, Gümrük Birliği anlaşmasının revizyonu. Brexit süreci, Gümrük Birliği'nin de acilen güncellenmesi ihtiyacını bir kez daha ortaya koydu. Yeni dönemin ilk işlerinden birinin bu konu olması gerektiğini düşünüyor ve güzel haberleri bekliyoruz.

Meclisimizin değerli üyeleri,
Gördüğünüz gibi 2021’e ilişkin beklentiler, tahminler muhtelif; dünya ve Türkiye ekonomisi için iyi senaryolar ve kötü senaryolar havada çarpışıyor. Yılın gidişatı bakımından aşı konusu pek çok açıdan belirleyici olacak ve hepimiz gelişmeleri yaşayıp göreceğiz.
2021 yılının ülkemize ve tüm dünyaya iyilikler getirmesini diliyor ve müsaadenizle gündeme geçiyorum.” diyerek meclis konuşmasını tamamladı.
Ocak ayı olağan meclis toplantısında yönetim kurulu adına konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Sayın Başkanım, Değerli Meclis Üyesi Arkadaşlarım, 2021 yılının ilk toplantısında hepinizi şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına sevgi ve saygı ile selamlıyorum. 2021 yılına çok farklı endişeler ile girdik. Sesimizi her zamankinden fazla çıkardık ama bu defa sağlık ile ekmek arasında kaldık. Ekonomimizin ve günlük hayatımızın pandeminin gölgesinden kurtularak en kısa sürede normalleşmeye geçmesi, faaliyetleri kısıtlanan iş yerlerimizin çalışanları ile birlikte işlerinin aşlarının peşinde koşmaları şu an için en öncelikli temennimizdir.
Sayın Meclis Üyesi arkadaşlarım; 2020 Mart ayından itibaren zorunlu ödemelerin ötelenmesi ve nakit desteği sağlanması, peşin vergi uygulamasının kaldırılması, kısa çalışma ödeneği, sicil affı, finansmana erişimde kolaylık sağlanması, e- haciz uygulamasının değişmesi gerektiği, asgari ücrette işveren üstündeki vergi yükünün hafifletilmesi; onu da şöyle açmak istiyorum her platformda da açıyorum; bu yıl asgari ücretimiz 2.825 TL yani çalışanımızın eline geçecek meblağ 2.825 TL ama işverenimizin kasasından çıkacak para 4.204 TL’dir. Bu inanılmaz bir fark %50’ye yakın bir fark. Bu ne çalışan için yeterlidir , ne de işveren için kaldırılabilir bir yüktür. Bu konuların ısrarlı takipçisi olduk, olmaya da devam ediyoruz.
Biz bugün de Yönetim Kurulu olarak Odamızda asgari ücretle çalışan personelimiz için asgari ücreti 3.000-TL olarak uygulama kararı aldık. Bunu da yeni bir haber olarak sizinle paylaşmak istedim. Çalışanın işine son verilmesi yasağı çalışan açısından olumlu kalsa da suistimale açık ve bunun örneğini bir çok arkadaşımdan duyuyorum. Çalışan nasıl olsa işveren beni çıkaramaz, nasıl olsa bu önemli bir yükümlülük diye bu konu çok suistimal yapılıyor, verdiğiniz iş yapılmıyor. “Beni zaten işten çıkaramazsın” şeklinde ifadeler kullanılıyor. Bu konu ile ilgili İŞKUR ve SGK Müdürleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Birliğimiz vasıtasıyla da Bakanlığımıza bu sorunları iletiyoruz.
Salgın sürecinin bir kez daha üretimin ve ihracatın önemini anlamamıza katkı sağladığını düşünüyorum. Ve bunu da virüsün bizi ve idarecilerimizi fabrika ayarlarına geri döndürmesi olarak nitelendiriyorum. Bir musibet bin nasihattan iyidir. Bu salgında işverenlerimizin ihtiyat akçesinin, tasarruflu davranmanın önemini daha iyi anladıklarını düşünüyorum.
Makro ekonomik gelişmelere Osman Başkanımız zaten değindi, mükemmel bir konuşmaydı, çok aydınlatıcı bir konuşmaydı. Teşekkür ederim. Ben bir kez daha Osman Başkanımıza DEİK Türkiye Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı olması dolayısıyla bu konudaki çalışmaları için, bu Anlaşmada yoğun gayret gösteren Ruhsar Pekcan Bakanımıza ve Bakanlık çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu çok önemli bir gelişmeydi Türkiye için. Osman Başkanımız da belirtti İngiltere, Türkiye’nin 2. büyük ihracat pazarı durumunda. Onun için çok önemli bir adım olarak nitelendiriyorum. Tekrar tebrik ediyorum. Birleşik Krallığın Türkiye ile imzaladığı bu anlaşmanın Japonya, Kanada, İsviçre ve Norveç ile yaptığı anlaşmaların ardından 5. büyük ticaret anlaşması olduğu belirtiliyor. Bunun da ülkemizin itibarı açısından çok önemli olduğunu, orta ve uzun vadede AB ile ilişkilerin geleceğine yön vereceğini düşünüyorum. Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan da bu sürecin olumlu ve büyük dönüşümlere vesile olacağını, özellikle bilgi teknolojileri, enerji, yapay zeka alanında gelişmelerle yeni bir ekonomi yaratacaklarını ifade ettiler onları da paylaşmak istedim.
Sayın Meclis Üyesi arkadaşlarım, 2020 genel faaliyetlerimiz ile ilgili birazdan özet bir sunum yapılacak. O yüzden ben çok kısa birkaç cümle ile geçen toplantıdan bugüne olan faaliyetlerimizi aktarmak istiyorum sizlere.
Salgın döneminde olağanüstü, insanüstü efor sarf eden sağlık çalışanlarımızı temsilen ÇOMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile Devlet Hastanesi Başhekimlerimizi ziyaret ettim ve teşekkür ettim kendilerine. Gerçekten insanüstü bir çaba sarf ettiler ve şu anda çok şükür il olarak pandemi de düşüşe geçtik.
Yine ekip olarak Ulaştırma Bakanlığımız tarafından yapılan Karasal-Sayısal Radyo Televizyon Verici Kulemizi Meclis ve Yönetim Kurulumuzdan ilgili arkadaşlar ile ziyaret edip incelemelerde bulunduk. Burası Ulaştırma Bakanlığı tarafından ihale edilmiş ve yapılmakta. Çanakkale’de Radar Tepesi dediğimiz mevkide yapılıyor. Bütün verici istasyonlar buraya toplandı. Çok güzel bir sosyal tesis de buraya yapıldı. AK Parti Grup Başkan Vekilimiz ve Çanakkale Milletvekilimiz beni aradılar, orada bir de sosyal tesisin kiralanması söz konusu. Bu Sosyal Tesisi içimizden Çanakkaleli bir arkadaşımızın kiralamasını arzu ettiğimizi ifade ettik. “Öyleyse biran evvel gidin ziyaret edin çünkü bunun ihalesi Ankara’da olabilir. İhale olduktan sonra hayıflanmayalım” dedi. Gerçekten müthiş bir manzara var ve müthiş bir eser olmuş. Bu yatırımlardan dolayı ve hassasiyetlerinden ötürü Bülent Turan Bey’e teşekkür ediyorum. Çünkü ihale aşamasının da takipçisi olacağını ifade etti.
Yapılandırmalar ve ötelendirmeler ile ilgili SGK İl Müdürümüz Hilmi Ercan Bey ile görüştük. Sayın Müdürümüze şöyle bir öneride bulundum; Yapılandırma, yanılmıyorsam Kasım’ın 17’sinde ilan edildi, Aralık’ın sonunda da peşinen ödeme kaydı sunuldu daha sonra bu uzatıldı. Peşin olduğu zaman tabi müthiş bir faiz avantajı, faizin ortadan kalkma avantajı ortaya çıkıyor. Bu bir buçuk ayın yeterli olmadığı, bu bir buçuk ayın en az beş, altı ay olması gerektiği, yani Kasım’ın 17’sinde ilan ettiysek Mart’ın sonunda bu ödemenin yapabileceğini birçok üyemden duyuyorum. Çünkü insanlar kendi işlerinden, kendi organizasyonlarından para çıkaramıyorlar. Hem eski borcu ödeyecekler, hem de yeni tahakkuk edeni ödeyecekler. Onun için bu sürenin en az dört, beş hatta altı ay olmasını ifade ediyorlar. Bunu Sayın İl Müdürümüze ifade ettik. Biz de Bakanlığa yazacağımızı söyledik, kendilerinin de Bakanlığa yazmalarını rica ettik.
2016-2018 döneminde satış geliri artış hızı sıralamasına göre Türkiye’de en hızlı büyüyen ilk 100 şirket arasına giren Çanakkale firmalarımız için Ticaret Borsamız ev sahipliğinde Sayın Bülent Turan’ın da katılımı ile düzenlenen plaket törenine katıldık. Meclis Üyemiz Burak Kunt Bey bu firmalardan birisinin sahibi, Kunt Plastik olarak. Yine üyemiz geçen yılda en hızlı büyüyen ilk 100 şirket içerisinde, Kodak Taşımacılık Ltd. Şti ve Altınkılıç Gıda ve Süt San. A.Ş.’ni bir kez daha gönülden tebrik ediyorum. İlimizin adını en hızlı büyüyen ilk 100 şirketten 3 tane yani %3 ile ilimizin adını Türkiye’ye duyurdular. Çok teşekkür ediyorum kendilerine.
Aynı gün Borsa’da İş Dünyası İstişare Toplantısına da Meclis Başkan Yardımcımız Sayın Turgay Kılıç Bey ve YK Başkan Yardımcımız Sayın Murat Aydoğdu Bey ile katılım sağladık. Her zaman ki gibi AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan Bey ile iş dünyasının sorunları ile ilgili istişarelerde bulunduk. Hepsini tek tek not aldı, birçoğunu şimdiden hallettik gibi, kendilerine teşekkür ediyorum.
GESTAŞ Genel Müdürü Mahir Sevinç Bey Odamızda şahsımı ziyaret etti. Tüm borçlanma zorlanmalarına rağmen % 99.8’i Özel İdaremize ait, yani 540 bin Çanakkale vatandaşının şirketi olan GESTAŞ Filosuna 6 tane gemi kazandırdığı için huzurlarınızda kendisine teşekkür ediyorum. Gerçekten Mahir Bey işine vakıf, hafta sonu, hafta içi demeden koşturan değerli bir yöneticimiz. Başarılı satın almalar yaptı ve 6 gemiye daha artık kira ödemeyeceğiz. Dolayısıyla kira da 540 bin kişinin şirketinin kasasında kalacak.
Geçen haftalarda da duyurduk basın yoluyla. Halkbank ve Ziraat Bankası Bölge Müdürleri katılımı ile üyelerimizin tedarik zincirine yönelik çek vs. riskini ortadan kaldıracak tedarik kart protokolünü imzaladık. Arkadaşlar bu kartlarla ilgili Şube Müdürlerimize başvuralım. Üyelerimize de, size soranlar da vardır mutlaka Şube Müdürlerimize başvuralım. Şube Müdürlerimizden bilgi alalım. Eğer ki ilgisiz veya zorluk çıkaran olursa mutlaka beni arayınız. Ben her iki bankanın Bölge Müdüründen de bu konu da çok agresif çalışmalar yapacaklarına dair söz aldım. Beni arayın, şirketler ile ilgili tek tek her üyemiz için çalışmaya hazırız.
30 Aralık tarihinde tüm yerel basın temsilcilerini davet ederek bir değerlendirme toplantısı düzenledik 2020 yılında ne yaptık, ne yapmak istedik, ne kadarında muvaffak olduk.
ÇTSO olarak varlık sebebimiz olan üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumanın asli görevimiz olduğunu vurgularken gazeteci bir kardeşimizin sorusu üzerine Çanakkale 18 Mart Köprüsü inşaat faaliyetleri sırasında yapılan mal ve hizmet alımları konusu gündeme geldi. İsim vermeden söylediklerim bazı arkadaşları rahatsız etmiş. Bana Meclisimizden de 3- 4 arkadaşımız bu konuda serzenişlerini ilettiler. Taşınmadan tutun, otel kiralamadan tutun, deniz hizmetinden tutun birçok satın almanın bir kişi üzerinden gittiğini söylediler. Biz de bu konuda bir gazeteci arkadaşımızın sorusu üzerine isim vermeden cevap verdik. Daha sonra iş farklı mecralara gitti. Müsaade ederseniz bu konuya değinmem lazım, çünkü gerçekten beni yaraladı. Lapseki bizim için çok kıymetli. Lapseki Balıkçı Barınağının balıkçılarımızın tüm haklarının korunarak hem turizme yönelik yat limanı hem de balıkçı barınağı olarak ekonomiye kazandırılması konusu Odamızın tam 10 yıl önce gündemindeydi, yazışmalarımız duruyor. Meclis Üyemiz Hasan Uysal Bey de burada o da bunu çok iyi biliyor. İlk biz gündeme getirdik ve Lapseki Belediyesi de sağolsun sahip çıktılar. Balıkçılarımızın, üyelerimizin ortak menfaati ve kamu yararı üzerine kurulan, etik kurallar çerçevesinde yürütülen her çalışmayı destekler, aksini de duyurmaktan kaçınmayız. Köprü için de aynı şekilde. Ancak söylediklerim ilkokul seviyesinde Türkçe dersi almış bir kişinin dahi anlayabileceği saflıkta olmasına rağmen anlamayan, anlamak istemeyen veya bunu haber yapıp piarımı arttırırım diye düşünen birkaç kişi tarafından kamuoyu gündemine taşınmıştır. Çok düşündüm, cevap vermeyeyim diye ama yapamıyorum, mizacım buna uygun değil.
Şöyle sormuşlar;
“Neredesiniz Sayın Başkan?”
Buradayım! Görev aldığımdan beri hiçbir meclis toplantısına katılmamazlık yapmadım. Her hafta yapılan yönetim kurulu toplantılarına ise bir ikisi hariç onlar da çok özel nedenlerdir hepsine katıldım. Yazılanları üzülerek okudum, randevu vermemişim. Şimdi ben soruyorum: Fatih bey benimle nasıl iletişime geçtiniz? Cep telefonu ile mi, cep telefonuma nasıl ulaştınız? Bugüne kadar hangi ticaret sanayi odası yönetim kurulu başkanı ile konuşabildiniz ve tehdit edecek kadar ileri gittiniz?
Arkadaşlar tehdit konusunu da açayım, açıklamamda hiçbir şekilde balıkçıları ve kooperatif adını geçirmememe rağmen bana “Bu kooperatif üyeleri cahil insanlar. Ne yapacakları belli olmaz.” dediniz mi?
Ben de buna cevaben “Bu üslup ile benimle görüşme ihtimaliniz yok.” dedim mi? dedim evet. Bana “bu insanlar cahil insanlar ne yapacakları belli olmaz” diyen şahıs aynı cümleleri söz konusu bu haberi yayınlayan Değişim Gazetesi sahibi Kerem İriç Bey’e de kullanmış. Kerem Bey de şahitlik edecektir diye inanıyorum.
Şimdi söz konusu olan Lapseki Denizcilik Turizm Taşımacılık İnş. Gıda Tic. San. Ltd. Şti .de tabiî ki bizim üyemiz, biz bu üyemize de hizmet vermek zorundayız. Bu şirketin ortakları kim? kooperatif ortaklarının hepsi şirket ortağı mı?
Faturalar hangi şirketten kesiliyor ya da kooperatiften mi kesiliyor? Geliri kooperatif üyelerine mi, yoksa şirket ortaklarına mı gidiyor?
Savunmada kooperatifi ileri sürüyorsunuz. Eğer faturalar kooperatife kesiliyorsa bir diyeceğim yok.
Otel kiralamaları da bu arkadaşımızın üzerinden geçiyordu. Onu da ifade ettim. Turizmci arkadaşlarımızın bu konudaki şikayetlerini bana iletmeleri üzerine ben bu konuları açmıştım. O konulara hiç girmemiş çünkü kooperatif o konularda yok.
Aynı zat yine Meclis üyesi bir arkadaşımın işyerinde “Köprü ile ilgili her alım benden geçer. Domates bile alacaklarsa benden alırlar” demiştir, bunun şahidi de var.
Arkadaşlar Köprü şantiyesini birçok defa ben ve Yönetim Kurulu üyelerimizle beraber ziyaret ettik. Ancak hiçbir zaman “buradan şahsımıza ne iş çıkar” şeklinde bir düşüncemiz ve yaklaşımımız olmadı.
Şimdi bir kez daha söylüyorum:
Ben buradayım. Görev süremde Her zaman Çanakkale’yi ve Çanakkale’li tüccarı, sanayiciyi düşündüm. Hiçbir zaman şahsi menfaat peşinde koşmadım. Bunu beni yakınen tanıyanlar çok iyi bilirler.
Sizlerden bu konuda vakitlerinizi aldığım için çok özür diliyorum. Lütfen haklarınızı helal ediniz. Ancak yaradılış itibarıyle haksızlığa ve yalana tahammülüm yok.
Evet bu ithamda bulunan arkadaş haklı “Neredesiniz diye” soruyor.
Ben de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak DAELİM - Limak - SK - Yapı merkezi
(DLSY) Ortak girişimine sesleniyorum:
“Lütfen Türkiye’nin en büyük kamu yatırımı ile ilgili satın almalarınızı gözden geçiriniz tabana yayınız ve bu konuda gereken hassasiyeti gösteriniz! “
Vaktinizi aldım. Bir kez daha helallik istiyorum, haklarınızı helal edin.
Tabi 1 haftadır sırf bunu düşünmüyoruz. 2021 Yılı İstiklal Marşı Yılı ilan edilmesinden dolayı acaba ilimizin tanıtımına artı bir fayda sağlayabilir miyiz düşüncesiyle Milli Şairimiz Mehmet Akif’in çocukluğunun bir kısmını Bayramiç’te geçirmesi ve Bayramiç’te bir Mehmet Akif Ersoy Evi olmasından dolayı bir farkındalık yaratmak adına turizmin tüm dinamikleri ile, tüm temsilcileriyle toplantı sağladık. Çanakkale’mizin tanıtımına 2021’de nasıl fayda sağlarız diye bu konudaki toplantılarımız da devam edecek.
Yine 18 Mart 2022’de bitmesi planlanan ve öyle gözüküyor ki programa uyuluyor. Bitecek olan 18 Mart 1915 Köprüsünün bitimiyle müthiş bir konuma yerleşecek olan Çan İlçemizde Çan Kaymakamlığı Başkanlığında düzenlenen Çan Karma OSB ile ilgili toplantıya katıldım. Çok güzel bir toplantıydı. En güzel yanı da şuydu. Dört siyasi partimizin İlçe Başkanları oradaydı. İl Genel Meclisi oradaydı, Çan’ın tüm STK Temsilcileri oradaydı. Odamız ve Borsamız olarak biz de katılım sağladık ve bu birliktelikle birlikte en kısa zamanda Çan Karma OSB’nin de tüzel kişiliğini oluşturulacağı ve temellerinin atılacağına inancım tamdır. Bu konu ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Değerli Meclis Üyesi Arkadaşlarım, 2021 yılında da doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimizden asla taviz vermeden inanç ve kararlılık ile Çanakkale’miz ve Ülkemiz için her platformda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2021 yılının birlik ve beraberliğimizin güçlendiği sağlıklı ve huzurlu bir yıl olması, işlerinizin hayırlı bereketli olması dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” Diyerek Yönetim Kurulu adına konuşmasını tamamladı.

Çanakkale Hedef Gazetesi

Son Güncelleme: 14.01.2021 17:58
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol