’KURŞUNSUZ’’ ya da ‘’EURO DİSEL’’ (30.01.2018)

Amatör ligler 2., 1. , Süper Amatör olmak üzere 3 ayrı lig seviyesinde oynanıyor.

Halihazırda,  ‘’ Kurşunsuz’’ veya ‘’Euro dizel’’  Amatör lige geçemedik.!

Geçemedik  çünkü, biz daha  Süper amatör  lig  düzeyinde  oynayacak  teknolojiye  sahip değiliz.

Motor  eski.

Normale göre dizayn edilmiş.

Süper  konulduğunda sorun oluyor. Arıza  çıkarıyor.

Ayrıca, normale göre dizayn edilmiş  sistemin, içerisinde bulunan  yüksek oranda  kükürt ve  kurşun  yandığında çevreye zararlı etkiler  bırakıyor..

Her ne kadar kükürt’ün motor aksamına ve  piston yataklarında doğal  koruma sağladığı söylense de,

bıraktığı zararlı etkiler ,Karşımıza Çevreyi koruma derneklerini  almamıza neden  oluyor.

 Yeni teknoloji  motorlara ihtiyacımız var.

Bu nedenle normal den Süper sisteme geçiş akıllıca.

Geçerken sorunlara çözüm bularak geçelim ama !

Amatör kulüpler neden Türkiye’de var olma sorunu yaşıyor?.

Sorunları nelerdir?  Bu sorunları nasıl çözülebiliriz?

  Futbol oynamak isteyen çocuklar yeterli imkanlar dan yararlanabiliyor mu?

Alt yapı  tesisleri ve sahalar yeterlimi ?

Alt yapılarda  çalışan antrenörler  hakkettiği kadar ücret alabiliyorlarmı?

Mevcut amatör kulüplerin birçoğunda çocuklar, en erken U19, çoğunlukla da A takım seviyesinde liglere katılıyor.

Bu durumda Çocukların birçoğu, bu yaşlara gelene kadar, mahalle aralarında ya da okul bahçelerinde alt yapı eğitimlerini kendi kendilerine alıyorlar.

O da hava ve iklim koşullarının imkan verdiği aylarda.

Futbolda asıl öğrenme  döneminin  10-12 yaş arası olduğu göz önüne alırsak,

18-19 yaşına kadar düzenli futbol eğitimi almayan, düzenli ve  bilinçli antrenman  görmeyen,

Maç tecrübesi kazanmayan bir  çocuğun, üst düzey futbolcu olması mümkün mü?

Bu olumsuzlukları sadece   kulüpleri  yönetenlere yüklemek  ne kadar  doğrudur tartışılır?

Liglere katılım bedeli, malzeme gideri, vize tescil bedelleri, elektriği, suyu derken giderler kulüplerin boyunu aşıyor.

Fiziksel ve ekonomik koşulların yetersiz olması ,amatör kulüplerin faaliyet göstermesini zorlaştırıyor.

Amatör kelimesinin  anlamı  her ne kadar, ( hobi için ya da karşılıksız)  olsa da,

amatör takımların faaliyetlerini sürdürebilmeleri  için  para ya  ihtiyaçları vardır..

Yani diyeceğim o ki; Süper sisteme  uygun değiliz.

Biz daha  süper sistemi beceremezken,

birde ‘’Bölgesel ARMATÖR’’ ligimiz var..

Buna da  ‘’Kurşunsuz’’ ya da ‘’Euro disel’’ dersek yanlış olmaz herhalde.

Profesyonel lig öncesi  son viraj burası.

Profesyonel ligler den daha fazla paraların harcandığı, Türk futboluna  en ufak bir katkısı olmayan bu lige Amatör lig demeyi doğru  bulmuyorum!

Amatör  futbolun onlarca  sorunu  olmasına rağmen, bu ligin  kimlere  hizmet  verdiği  araştırılmıyor  bile.

Bari tartışalım..

Federasyonun yol giderleri  dışında  pek desteği  olmadığı gibi,

İl  veya  ilçelerdeki kurum kuruluş ve  iş adamlarının sırtında  bir  kambur  olduğunu söylemek hiç   yanlış  olmayacaktır.

Amatör ligler; futbolun tabana yayılmasına aracı olan, daha çok çocuğun ve gencin  futbol oynamasına imkan sağlayan  yapılar değilmiydi?

Eeee!

Bu lig de  genelde profesyonel futbol hayatını bitirmiş,

Kariyerinin son demlerinde biraz daha para kazanmak isteyen  yaşlı futbolcuların oynuyor!

 Genç oyuncular  hikayeden, son dakikalar da oynatılıyor..

Her takımda 1-2 siyahi futbolcunun oynuyor..

Her  oyuncunun  bir menajeri  var heyyyy!!

Sıkı durun;  bu lig de 500 bin ile 3,5 milyon arası bütçelerin dönüyor haberiniz var mı?

Adı amatör  ama, asla amatör  bir duygunun yer almadığı,

çil çil paraların döndüğü bir lig!

 Demek ki   amatörlükle alakası yok..

Madem bu kadar  para  dönüyor, o zaman  Profesyonel lig  olsun..

Spor toto 4.lig olabilir.

Yok olmuyor mu, o zaman bir düzenlemeye gidin.

Bu ligin yapısını değiştirin kardeşim…

Yönetmelikler de  düzenlemeye gidin.

Türk  futboluna katkı sağlayın. İnsanları bu  kuralsızlıklar dan  kurtarın..

Gazoz olmayın ,Efsane  olun..

Bakın UEFA organizasyonlarına..

Yok UEFA bizi aşar diyorsanız, o zaman  Avrupa’nın  üst  liglerindeki şartları inceleyin.

Adamlar  yapıyor kardeşim. , ‘club-trained player’ kavramını benimsemişler.

( 16-21 yaş arasında o kulübün altyapısında en az 3 yıl eğitim almış oyuncu) anlamına geliyor.

UEFA organizasyonları öncesi kulüpler bildirdikleri isim listelerinde, belirli sayıda ‘club trained’ oyuncuya yer vermek zorunda.

UEFA Şampiyonlar Ligi (UCL), UEFA Avrupa Ligi (UEL) ve UEFA Gençler Ligi’nde (UYL) oyuncu uygunluğuyla ilgili aranan şartlardan biri de bu.

Buradaki amaç, kulüpleri altyapılarına yatırım yapmaya ve oyuncu yetiştirmeye teşvik etmek.

Türkiye’de futbolun gelişimini sadece amatörler üzerinden anlatamayız elbette.

Ama en azından bu noktadaki sistemsel hataları düzelterek, çarkın biraz daha sağlıklı işlemesini sağlayabilir.

Avrupa’nın en üst liglerinde durum böyleyken, Türkiye’nin en alt ligin de biz, Normal  benzinle  yol almaya çalışıyoruz.

 Önce şunu söyleyelim... Bir ülkede futbolun gelişimi sadece liglerde oynayacak oyuncu uygunluğu düzenlenerek sağlayamayız.

İşin içine eğitimi, finansal kriterleri, tesisleşmeyi eklemeden ilerlemek mümkün olmaz.

Kaldı ki bu listeye eklenebilecek daha çok unsur var...

Ama sadece bu bile doğru yapıldığında inanılmaz sonuçlar alınabiliyor.

Nacizane önerilerim;

1. Kadro da  kulüp altyapısında 3 yıl eğitim almış (club-trained) 15-21 yaş arası en az 10 oyuncu bulundurmak  zorunlu olsa,

2. Yaş sınırı olmaksızın kulüp altyapısından yetişmiş 3 oyuncu ilk 11'e alınsa,

 3. .Belli bir rakamın üzerin de  maaş alabilecek oyuncu sayısı iki ile sınırlı tutulsa,

4. Profesyonelden dönen  sadece  1  oyuncu oynayabilse

 5. Amatör ligler de yabancı oyuncu transferleri olmasa,

6. bölgesel  lig  ile profesyonel 3. lig arasın da bir  lig daha olsa,

7. Her  yaş  gurubunda bir antrenör ile  çalışmak zorunlu olsa,

8. Federasyonumuz  amatör  kulüplere   daha fazla  ödenek  ayırsa,

Sadece  bukadarıyla  bile her şey bambaşka olabilir!

Çok radikal gelmesin. Bazı yaralara pansuman yetmez.  derine inip müdahalede bulunmak gerekir.

Danışın kardeşim sorun,çok  farklı önerilerle gelecektir.

Meseleyi en temelinden çözecek köklü bir çözüm bulalım.

Kolay olmayacaktır, ama bunu yapmak zorundayız.

Çünkü Türk futbolunun şu an içinde bulunduğu durumun reçetesi çok ama çok ağır...

Çok mu zor, hiç değil…

Sadece oyuncu uygunluğu ile ilgili yapılacak bu basit düzenleme bile profesyonel lige çıkmak isteyen amatör takımları daha fazla altyapı yatırımı yapmaya teşvik edecektir.

Üstelik yöneticilerin her yıl A takımlara akıttıkları milyonlarca liralık harcamanın da önünü kesecektir.

Ha bu arada, benzin 6 tl nin üzerine  çıktı, mazot da  peşinden  koşturuyor  bilginize!!