Lucescu,Fatih hocanı'nın yerine göreve geldiğinde,Millilerin Dünya Kupası'na katılma şansı hala devam ediyordu.
Ancak,Rumen hoca bu şansı ıskaladı.Kafasına göre bir takım yaratamaya çalıştı ama,olmadı.
Kurt hoca; bu fırsatın kaçmasını asla kendisine mal etmedi.
Gerçi hiç kimse de ona suç bulmadı.
Yeni bir takım yeni bir başlangıç.
Zatenbiki ayda neyi değiştirebilirdiki?
Lucescu bir tarafta dursun; Asıl mesele Milli takımdaki genel sorundu!
Futbolseverlerin ve kamuoyunun net bildiği üzere,
Milli Takım 'ın içinde bulunduğu durum ya da futbolumuzun dibe vurmasının baş sorumlusu, ülke futbolunu yönetenler ve kulüp yapılarıydı.
Futbolun başındakiler maalesef planlarını da kadrolarını da hep eleştirilir ve yanlış oluşturdu.
Aslında bir plana sahip olmadıkları da söyleyebilirim.
Yabancı sayısı ve Altyapılar ile ilgili sürekli değişen kararlarda bunu net görebiliyoruz.
Elbette başarısızlığın,Lucescu'yla uzaktan yakından bir alakası yoktu.
Lucescu, bir enkaz devraldı evet.
Ama bu enkazı kaldıracak düzeltecek isim de Lucescu değildi.
Yani Lucescu'nun takımın başına getirilmesi asla doğru karar değildi.
Rumen hoca, Milli Takım'ın başına tüccar zihniyetiyle gelmişti.
Kadro seçimlerindeki ciddiyesizliği Milli takımı ne kadar önemsediğinin bir göstergesidir.
A Milli Takım’ın hocası Lucescu olamaz!
Mourinho,Guardiola ya da Arsen Wenger de olamaz. Olmamalı da!
Romanya Milli Takımı'nın teklifini reddetmesini; "Daha genç bir kişi o göreve gelmeliydi" yanıtıyla açıklayan Lucescunun Türk Milli Takımı'nın başında getirlmesini kim nasıl açıklayabilir?
Herşeye bir bahane üreten,hiç bir şekilde özeleştiri yapmayan asla kendinde bir kabahat bulmayan bir teknik adam.
Erol Erdal Alkan'ın Milli Takım'a davet edilmesinin fiyaskosu!
Oğuzhan Özyakup'un Milli Takım'a çağırılmayıp, "Taktiğe uymuyor" denmesinin ardından "Unuttuk" söylemiyle geri çağırılması!
Son milli maç sonrası,"Ne yapabilirim, kaleci yok
"Harun Tekin'in Fenerbahçe'de sürekli ilk 11 oynamasını bekliyorum. demesi!
Konfetiler oyuncularımızı etkiledi. Bu yüzden Serdar Aziz kaydı demesi ve mağlubiyete kılıf araması!
Ben bütün oyuncularımızın, kalpleriyle milli takıma gelmelerini istiyorum demesi. İş için değil, kontrat için değil" demesi!
Bilmeyende sanacak ki, Lucescu bedavaya çalışıyor!
Lucescu, Milli Takım ile ilgili asla bir aidiyet duygusuna sahip olamaz.
Soyunma odasında oyuncularını motive edemez. Biz Türk insanı olarak duygusal bir kimliğe sahibiz.
Lucescu, bu duyguları harekete geçirecek enerjiye ve sinerjiye sahip değildir.
Milli takımlar yeniden dizayn edilmelidir.
Teknik anlamda bir Milli takımdan beklenen oyun karakteridir.
Öyle oynarsınız, böyle oynarsınız, fark etmez ama bir oyun karakteriniz olur. Sahada da bunu gösterirsiniz.
Yenilirsiniz ya da yenersiniz. "başarı" bir değer değildir.
Milli takım dediğin şey "değerler" üzerine kurulur.
Milli takım'da her daim "prim'' konuşulmaz..
Pazarlıklar yapılmaz..
Kulis yapılmaz..
Sahada göbek sallandıra sallandıra dolanılmaz.
Temele inmek gerekiyor. Bunun için de Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok!
Dünya futbolunda gelişmiş ülkelerde ne yapılıyorsa... Bizde de o yapılsa yeter.
Almanya 20 yıl önce yeniden yapılanmaya gitti.
Bu doğrultuda altyapı için 1 milyar Euro’ya yakın yatırım yaptı. Her yıl için ortalama 70 milyon Euro harcadı.Durum ortada!
Ama! Benimki de laf değil mi?
Sürekli bunları yazıyorum.Yazıyorum evet ama;
Futbolumuzda belli koltukları işgal eden malum yöneticiler olduğu sürece...
Genç yeteneklerimizi dışlarız,Altyapıyı önemsemeyiz..
Kulüpleri babamızın malı gibi kullanırız.
Cambaza simsara paraları kaptırırız.
Kapalı kapılar ardında atraksiyon yaparız.
İçi geçmiş yabancılara kucak açarız.
Paraları har vurur harman savururuz.
Koltuğu kaptırmamak için bin takla atarız.
Kulüpleri batırırız.
İndiragandilere seyirci kalırız.
Ahbap-çavuş ilişkilerle günü gün ederiz.
Tesadüfi başarılarla gönül eğleriz.
Sonra da,"Helal olsun ve Yuhh" arasında ince bir çizgide gidip geliriz..
80 milyonluk nufusu icerisinden 1 tane adam cikarip serefimiz ve onurumuz olan TÜRK milli futbol takimi teknik direktörlügüne getiremiyorsak, hepimize yaziklar olsun.
Oyuncular takımın bir parçası da Teknik direktör değil mi?
Bir takımın başarısında teknik direktörün de oyuncular kadar önemi yok mu? Hele bu takım "MİLLİ" takımsa!
Lafa gelince herkes Milliyetci şarkiya gelince herkes "Ölurum Türkiyem"!
Sonra da... Lucescu’dan medet umuyoruz!
Saygılarımla