Hayatımızda sürekli bir iletişim halindeyiz malum insanız aklımız var dilimiz var ee ne duruyoruz

helva yapalım o zaman

Ama maalesef bir türlü helva yapamıyoruz.

Nedir helva yapmaktan kastımız:

Güzel hitap, saygı, sevgi ve en önemlisi de dürüst ve samimi olmak.

Maalesef samimi değiliz. Belki de samimi olmanın çok önemli olduğunu bilmiyoruz ancak günlük hayatımızda samimi olan şeylere değer veriyoruz ve bunun farkında bile değiliz. Örneğin hep aklımızda kalan şarkılara bakın içinde genelde aşk, sevgi ya da günlük hayatta basitçe kullandığımız sözler var sizce o şarkıların akılda kalmasının nedeni nedir? Tabii ki de samimiyet. Neden hep aynı berbere yıllardır gideriz?

Çok güzel tıraş yaptığından mı sadece?

Ondan güzel tıraş yapan berberi bulamaz mıyız?

Çok kolay ama orda kendimizi rahat hissederiz

Çünkü samimiyetine güveniriz.

Arkadaşlar berber deyip geçmeyin eline usturayı  aldığında boğazınızdaki son sakalları kesmeye başladığında biz o koltukta çok rahat oturuyoruz ya işte onun tek sebebi samimiyettendir.Çünkü samimi olmak aynı zamanda güvenmeyi de gösterir arkadaşlar. Berber deyince aklıma yaşanmış bence muhteşem olan bir olay geldi aklıma:

Hapishanedeki mahkûmlar isyan çıkartır ve gardiyanı içeri alırlar bıçak dayarlar .Hapishane müdürü gelir ve onları dinleyerek kendini de anlatarak samimi bir dil ile konuşarak o bir cinayeti olan bir adim öne çıksın der bir kaç kişi çıkar. Sonra iki cinayeti olan iki adam öne çıksın der yine bir kaç kişi çıkar. Tekrar üç cinayeti olan üç adım öne çıksın der. iki kişi öne çıkar .4 ve daha fazla cinayeti olan öne çıksın der. Bir kişi öne çıkar. Müdür mahkuma bakar sen sivilde ne iş yapıyordun der. Oda berberdim der.

Peki o zaman buraya bir sandalye verin der.

Sandalye’yi getirirler. Müdür bir çok cinayeti olan mahkum berbere döner beni güzel bir traş et de görelim bakalım su marifetini der. Azılı mahkûmun önündeki sandalyeye hapishane müdürü oturur .

Mahkum müdür  eli titreye titreye tıraş yapar ve müdür hiçbir şekilde kıpırdamaz, korkmaz ve o mahkuma güvenir. Traş olur kalkar ve teşekkür eder.

Kendinizi o hapishane müdürünün yerine bir koyun bakalım ve  o durumda ne yapardınız?

Sizce mahkûm o müdürü istese kesemez miydi? Neden kesmedi peki çünkü müdür onlarla samimi konuştu samimiyetine inandılar.

Günlük hayatta hepimiz trafikte sorunlar yaşıyoruz en ufak bir aksilikte bağırıyoruz çağırıyoruz karşı tarafa ancak aynı hatayı kendimiz de yapabiliyoruz ve yine karşı taraf hata yaptığında empati kurmayı bırakıp tekrar sinirlenmeye öfkelenmeye başlıyoruz, hiç samimi değiliz arkadaşlar, biraz daha samimiyet biraz daha güzel konuşmak gerekir, samimi olmak ve empati kurarak hataları sakin bir dille karşılayıp karşı tarafa belki de güzel bir samimiyet dersi verebiliriz.

Yıllar önce çocuktum hiç unutmam dayımlara ziyarete gitmiştik kendisinin düşüncelerini ve hayat tarzını sevdiğim bir adamdır, çünkü bana çok içten ve samimi davranırdı küçükken bile. Neyse lafı çok fazla uzatmayalım dayımın sinirli bir gününde (eskiden biz kuçükken tabi cep telefonu yoktu). ev telefonu çalar ve yanlış bir numaradır arayan adama bağırır çağırır niye arıyorsun kardeşim beni mi buldun bula bula bu saatte  kimsin sen der? Adamın cevabı 45 yaşlarında olan dayıma ders verir adam der ki: özür dilerim yanlış çevirdim size bu yanlışlıktan ve vermiş olduğum rahatsızlıktan dolayı çok özür dilerim. Ben sadece yaşlı gözleri zor gören cahil bir insanım der:

Pür dikkat seyrettiğim olayda  dayımın yüzü kıpkırmızı olur ve o cevapla yerin dibine girer..Bir süre bekledikten sonra siz kusura bakmayın ben özür dilerim der telefonu kapatır.

Arkadaşlar hepimiz insanız birbirimize muhtacız ne olur samimi, dürüst, yardım sever saygılı, sevgili bir insan olalım ve emin olun ki böyle bir hayat sürdürmenin devamında mutluluğu ufak şeylerden bulduğumuzu göreceğiz.. 

NE DURUYORUZ HADİ HELVA YAPIP

SARILALIM BİRBİRİMİZE O ZAMAN

Saygı ve sevgi ile kalın

Hayırlı Ramazanlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol