Çevreciler ESAN’ı takipte

İşletmeye geçecek olursa dava açacaklar

Çevreciler ESAN’ı takipte

İşletmeye geçecek olursa dava açacaklar

16 Haziran 2019 Pazar 18:15
Çevreciler ESAN’ı takipte

Çanakkale’de altın arama çalışmalarına karşı mücadele eden çevreciler, Lapseki ilçesi Şahinli Köyü’nde halihazırda faaliyette olan bir altın ve gümüş madeni işletmesine komşu sahada; yeni bir altın ve gümüş madeni işletmesi açmayı düşünen Eczacıbaşı’na ait Esan Madencilik Şirketi ile ilgili gelişmeleri takip ediyor. Çevreciler, su kaynaklarının az olduğu bölgede, söz konusu işletmenin faaliyete geçmesi halinde dava açacak.

Çanakkale’de, Eczacıbaşı’na ait Esan Madencilik Şirketi’nin bölgede yeni bir altın madeni işletmesi açacağı iddiaları hem çevre halkını hem de çevrecileri tedirgin etti. Bölgede ikinci bir maden şirketinin faaliyete geçmesi ile birlikte yoğun olarak su kullanılacağı için barajların tehlike altında olduğunu söyleyen çevreciler, Esan Madencilik Şirketi’nin faaliyete geçmesi halinde şirket ile ilgili dava açacaklarını ve hukuki zeminde mücadele edeceklerini dile getirdiler.

“Barajların geleceği tehlikede”

Eczacıbaşı’na ait ESAN Madencilik Şirketi’nin bölgede madencilik faaliyetine başlaması halinde bölgede bulunan barajların geleceğinin tehlike altında olduğunu belirten İDA Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hicri Nalbant; “Daracık bölgede, Lapseki’nin meyveciliğinin yoğun olduğu bir bölgede su toplama havzasında bu kadar geniş çaplı bir maden işletmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Lapseki’nin meyveciliğinin yanı sıra her şeyini etkiler. Ayrıca maden şirketlerinin çevresinde iki tane önemli baraj var. Umurbey Barajı ve Bayramdere Barajı var. Lapseki’nin içme ve kullanma suyu Bayramdere Barajı’ndan geliyor. Umurbey Barajı bölgenin önemli barajlarından bir tanesi. Bu barajların da geleceği tehlikede. Yeni kurulacak şirketin zaten mevcut suyu da yok. Ama Umurbey Barajı ve Bayramdere Barajı’ndan su alma ihtimalleri var. Böyle bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Ama benim tahminim iki şirket şu anda flört ediyor. İki şirket birleşecek diye düşünüyorum. Aynı alanda çalışmaya devam edecekler gibi geliyor” dedi.

“ESAN işletmeye geçerse dava açacağız”

Bölgede Eczacıbaşı’na ait ESAN Madencilik Şirketi’nin işletmeye geçmesi halinde dava açacaklarını ifade eden Nalbant; “Maden arama şirketleri ile ilgili davalar açtık. ESAN Madencilik ve diğerleriyle de ilgili davalar açtık. Verilen ruhsatlarla ilgili de davalarımızı açtık. Ama artık yargıdan beklediğimiz kararlar çıkmıyor. Kazandığımız davaları da yeniden ÇED alarak ölü hale getiriyorlar. Yeni yeni davalar açılıyor. ESAN Eczacıbaşı işletmeye geçecek olursa ona verilecek ruhsatla ilgili de dava açacağız. Hazırlıklarımız var zaten. Hukuk mücadelesini de bir taraftan sürdüreceğiz ama asıl önemli olan bugünkü siyasi iktidarın bu maden şirketlerine karşı hoşgörüsü. Bu çok tehlikeli bir şey. Onların bütün işlemlerini kolaylaştırıyorlar, onların çalışmaları için herşeyi yapıyorlar” diye konuştu.

Türker; “Hukuki anlamda elimizden geleni yapacağız”

Metalik madenciliğe karşı olduklarını kaydeden Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Türker Savaş ise; metalik madencilik faaliyetine geçilmemesi için hukuki anlamda mücadele edeceklerini ifade ederek; “Metalik madenciliğe karşıyız. Metalik madenciliğin daha önce bir çok yerde tarıma nasıl zarar verdiğini ifade ettik. Nasıl zarar verdiğini biliyoruz ve gördük. Metalik madencilik faaliyetine geçilmemesi için gerekli olan ne varsa hukuki anlamda elimizden geleni yapacağız. Hukuki olarak mücadelemizi gerek kamuoyu oluşturarak gerekse davalarla konu ederek mücadelemizi başlatacağız” dedi.

“Suyumuzu tehdit ediyor”

Yeni yapılacak metalik madencilik ya da bu tip faaliyetlerin hepsinin mevcut su rezervlerini tehdit ettiğine dikkat çeken Türker Savaş; “Köylüler zaten su anlamında sıkıntı çekiyor. Daha önce iddialar vardı. Lapseki Belediyesi’nin kuyularından da o madenlere su verildiğine ilişkin. Ne yaparsanız yapın, elbette ki bu tip faaliyetler suların azalmasına neden olacaktır. Geçen yıl bir çalışma toplantısı yapmıştık. Bu çalışma toplantısında Çanakkale’nin su kaynaklarını ve mevcut su rezervlerini değerlendirmiştik. İklim değişimi göz önüne alındığında önümüzde zor günler, yani tarımsal kuraklığa doğru giden bir görünüm var ne yazık ki. Dolayısıyla tarımsal açıdan sularımız çok değerli. Öncelikle tabi ki insan kullanımına yönelik ama öte yandan insanların gıdasını üreten tarım için de çok önemli olduğunu biliyoruz. Suyumuzu mutlaka korumamız gerektiğinin bilincindeyiz. Yeni yapılacak metalik madencilik ya da bu tip faaliyetlerin hepsi mevcut rezervlerimizi tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.

Çanakkale Hedef Gazetesi

Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol