Osmanlı döneminden kalma mezarlar restore ediliyor

Ezine Belediyesi tarafından ilçe mezarlığında restorasyon ve çevre düzenleme çalışması başlatıldı. Temmuz ayında başlayan çalışma 9 ay içerisinde tamamlanacak. Hattat Ustası Gültekin Akyüz’ün yürüttüğü çalışmalarda kimisi 450 yıllık geçmişe sahip olmakla birlikte Osmanlı döneminden farklı tarihlerden kalma 30 mezar tespit edildi. Ayrıca mezarların içinde ilçe halkının yanı sıra ilçede görev yapmış kadı mezarları da yer alıyor. Çalışmaların Temmuz ayında başladığını ifade eden Akyüz, “Belediyenin yardımlarıyla, Ezine’nin tarihini tekrar canlandırmak amacıyla yapılan bir çalışma. Belediyenin yardımlarıyla yapılan bir çalışma. Yaklaşık 9 ay sürecek. Ezine’de daha önce eskiden yaşamış devlet adamı olsun, halktan olsun, yabancı tebadan olsun birçok mezarın yerleri belirlenip, temizlenip, onarılıp meydana çıkartma çabasındayız. Buradaki çalışmalarda biz kayıt altına aldığımız 30 mezar var. En eski 450 yıllık, bugüne kadar en yakını ise 200 yıllık eski mezarlarda çalışmalarla ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 250 yıl önce yaşamış Ezine Kadısı Halil Efendi’nin kabri var. 170 yıl önce yaşamış, yine Ezine Kadısı, aslen mezar taşında yazdığına göre Isparta Uluborlulu. İstanbul’da Belediye Başkanlığı yapmış, Anadolu’nun değişik yerlerinde Kadı Vekilliği yapmış, en son da Ezine’ye tayini çıkartılıp, Ezine Kadılığı görevini yaparken burada vefat etmiş Hasan Ruhi Efendi'nin kabir var. Halktan birkaç kişi var. Pabuşçu İbrahim Efendi, o devirde ayakkabıcılık yapmış. Osmanlı döneminden 350 yıllık bir mezar. Ulu Cami'nin İmam Hatibi Ali Efendi’ye ait 400 yıllık bir mezar da onarıldı” diye konuştu. Ezine Şehir Mezarlığındaki Osmanlı döneminden kalma kabirleri düzenleme çalışmaları kapsamında 30 kabir arasında tespit edilen isimsiz bir şehzade mezarının da bulunduğunu belirten Akyüz, “350 yıllık geçmişe sahip bir tane şehzade kabri var. Yazışmalar neticesinde şehzade olduğu ortaya çıktı. Sarık sarmasında, devlet adamı olduğu belliydi. Araştırdığımızda gövdesinde de yazı olmadığı için şehzade olduğu meydana çıktı. Yazı yazmadığı için şehzadenin ismi belli değil. Şehzadelerin bir dönem boğdurulma dönemleri oldu. İşte o dönemlerde herhalde boğdurulan şehzadelerden” şeklinde konuştu. Ayrıca Hattat Akyüz, İstanbul’dan 2. Abdülhamid Han’ın 4. kuşak torunu Şehzade Orhan Osmanoğlu ile yaptığı görüşmeler neticesinde mezarlıktaki 350 yıllık sarık ve sarması olan kabrin Osmanlı dönemine ait bir şehzadeye ait olduğunu ifade etti.