Yıldız; “Gün kavga günü değil...”

Türkiye’de yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Çanakkale Şube Başkanı Ali Osman Yıldız; “Memleketimiz, belkide 35-40 yılı bulacak süreci kapsayan “büyük kaosun” coğrafya merkezindedir. Kaos uygulayıcılarının oluşturduğu siyaset girdabının içine türlü kumpaslarla ve tehditlerle de çekilmek istenmektedir. “Arap Baharı” operasyonları ile başlayan ve özellikle Arap coğrafyasında yükseltilen “büyük kaos girdabını” atlatmak toplumsal birliktelikle mümkün olacaktır. Silahla yapılan savaşların, ekonomi savaşlarıyla desteklendiği büyük kaosta, bu topraklarda yaşayanların tek vücut olmasından başka çıkar yol yoktur. Bu günler küçük siyasetlerin ve siyaset çıkarlarının, beklentilerinin yükseltilmesi gereken günler değildir. Kişisel ya da siyasi kavganın ya da hesap sormanın ya da çamur atmanın ya da her türlü kavganın yapılacağı günler değildir… Memleket içindeki kavganın, memleketin siyasetindeki kavganın faydası değil zararı büyüktür. Girdabın içine hızla çekilmekten başka bir işe yaramayacaktır. 15 Temmuz’u tek bir gün gibi ele alıp değerlendirmek büyük bir yanlıştır. Öncesi yıllara dayanan ve sonrası da yılları kapsayacak olan bir süreçtir. Memleketin işgaline yönelik yürütülen ‘büyük kaos’ uygulayıcılarının bu hareketinin Rıza Zarrap davası ile de devam ettirildiğini anlamamak mümkün değildir. Acem oyuncağını kuranın da oynatanın da kimler olduğunu iyi anlamak gerekiyor. Büyük bir satranç oyunu olarak baktığımızda, bir piyonla ‘şah çekilmek’ istendiği aşikardır. Büyük kaosun içinde piyonunun bağırtılarını yaymak, tıpkı Arap Baharı misali “Anadolu Baharı” uygulayıcılarına destek olmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Sorumluluk önce vatana ve millete karşıdır. Sorumluluk önce milli birliğe beraberliğe karşıdır. Büyük kaos sürecinde, zihinsel faaliyetlerimiz ve buna dayalı üretim tekniklerimiz değişim gösterebilir. Bu değişim milli birlik ve beraberlik için olduğu sürece bunda da hiç bir sakınca yoktur. Önemli olan milletin birlik içinde var olması, ülkenin birlik içinde geleceğe taşınmasıdır. Türkiye’nin üzerine önce FETÖ oyuncağını kurarak saldılar. Tarihimizde görmediğimiz kadar iyi kurulmuş bir oyuncakla karşılaştık. Şimdi de Rıza Zarrap denilen Acem oyuncağı ile… Oyuncakların kurulması sürecine bakıp da kavga edilecek bir dönemde olmadığımızı da iyi kavramamız gerekiyor. Oyuncaklar kurulmuştur üzerimize salınmıştır. Oyuncağın çıkardığı sesin önemi yoktur. Oyuncağın çıkardığı her türlü sesi illaki yansıtmak isteyen gazetecilerin de ‘mesleki uygulama’ yerlerinin ‘kendi gazeteleri’ olduğunu düşünüyorum” dedi.