31 Mart 2019 Seçimlerini, sayılı günler kaldı. Ülkemiz için hayırlı bir seçim olur inşallah. Yıllardır ABD’nin desteklediği terör örgütleri, başta PKK ve FETÖ, bu coğrafyaya büyük zararlar verdi. FETÖ’nün tehlike boyutları çok fazla. Her ne kadar kısmi tedbirler alınıp, bu yapının çökertildiği gözlense de kökten kurutulması, uzun bir zaman alacağa benziyor. PKK Terör örgütü mensuplarının çoğu imha edildi. Büyük darbeler aldı. Ancak FETÖ’nün siyasi ve bürokrasi ayağında tam olarak somut neticeler alınmadı.
İsterseniz bir örnekle kısaca bazı bilgileri sizlere sunayım. FETÖ’nün 1970’li yılların başında İzmir’de kurduğu vakıf, kısa zaman içinde büyük maddi kaynaklar elde ederek ülke geneline içten içe yayılmaya başladı. İlk hedefleri bürokrasiyi ele geçirmekti. Uzun zaman diliminde, Eğitim, Emniyet, Adalet Bakanlığı ve Ordu içine sızmayı başardılar. Zamanla iktidarda bulunan siyasileri de, dindar bir maske altında kafaya almayı başardılar. Halkta da kısmen karşılık gördü. Ve 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimini gerçekleştirdiler. Kısa zaman içinde bertaraf edilseler de, yüzde kaçlık dilimini ortadan kalktığını net olarak söyleyemiyoruz. Ancak örnek olsun diye önemli olarak düşündüğüm olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu an Muğla’da il müdürü olarak görev yapan kişi hakkında internet üzerinden ve bizzat Aydın iline giderek bazı bilgiler elde ettim. İzmir’de okuyup oradan öğretmen olarak mezun olan bu şahız, kısa zaman dilimleri içerisin de müdür yardımcılıkları, okul müdürlüklerine atanması çeşitli soruları da beraberinde getiriyor. 2016 yılından önce Aydın’a atanması ve kısa bir dönem okul müdürlüğünden sonra Milli Eğitim müdürü olması düşündürücü. Burada eşinin dershane sahibi olmasının katkısı olacağını düşünürsek, Aydın’a Milli Eğitim Müdürü olması tesadüflere bağlı olmadığın göstermektedir. Hala internet üzerinden ve Aydın’la irtibat kurma ihtimaliniz varsa gerçekleri görebilirsiniz.
15 Temmuz 2016 öncesi tavır ve davranışların, darbe girişiminden ani çark etmesi manidar değil mi? Aydın’da çeşitli olaylar ismi karışan bu zatın yerel basın ve medyadaki hareketliliği de gözden kaçmamıştır. Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun da bu şahısla ilgili attığı menfi twetler de önem arz ediyor. Ancak hep askıda kalıyor bu serüvenler. Oradan Sakarya İl Milli Eğitim Müdür, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü ve Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde göreve devam etmesin sanki birileri tarafından gözden kaçırılıyor. Çalıştığı bütün illerdeki yanlış tutum ve davranışların mutlak gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmaları, çalıştığı bütün illerde yapılması gerektiği ülke menfaati doğrultusundadır. Bu kötü yapı ile ilgisi, var mı? yok mu? Bunları yetkili merciler daha iyi değerlendireceği kanısındayım. Bu illerde yaptığı işler, ani dönüş yaparak Devletçi görünüşünün aydınlatılması elzemdir. Çalıştığı yerlerde iyi izler bırakmadığını halen internet üzerinde takip ettiğinizde gözlemleyebilirsiniz. Kendisinin bu tür suçlamalara sessiz kalması, akıllarda mutlak soru işaretleri bırakıyor. Şu an Muğla’da da Aydın ve diğer illerde yaptığı, çalışmaları kamuoyu tarafından hissedilmektedir. Hükümete ve devlete zarar veriyorsa mercek altında incelenmesi gerekmektedir.
Muğla’daki bu bürokratın, şahsi kanaatim olarak düşüncem masum görünümü olmasına rağmen kafamdaki sorular bir türlü cevap bulamıyor. Bir hayırseverin yaptırdığı okulda abla öğretmenimizin gölgesine sığınmış gibi ondan destek alması, Muğla Milli Eğitim camiasını rencide etmektedir.
Devletimizin üst kademesinde görev yapan yetkililerin Muğla’daki bu yaraya neşter vurması gerekir. Belki de AK-PAK birisi olarak karşımıza çıkacaktır. Ama bir halk değimini burada kullanmak zorundayım. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz”. Fakat duman yerine buhar da çıkabilir. Oda yakıcı ve kavurucudur.
İsteğim kimseyi suçlamak karalamak değil ülkeme ve devletime yardımcı olmak kaydı ile bu yazıyı kaleme aldım. Halen internet üzerinde bu şahız ile ilgili bilgiler mevcut ise bunların kaldırılması konusunda eğer suçsuzsa çabasını görmek istiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
