Futbolu güzel yönlerinden biri de şüphesiz taraftarların yaratıcılıklarıdır...

Futbol sahalarını renklendiren futbolculara takılan lakaplar ise, yıllar yılı bir çoğumuzun hafızalarında yer etmiştir..

Futbol oynadığı dönemlerde ortaya koydukları performans ile futbolseverlerin ilgisini çeken ve onların yıldızı olan futbolcular her dönem lakaplara maruz kaldı.

Ülkemizde ve dünyada kullanılan bu lakaplar futbolcuların kendi isimlerinden daha çok bilindi.

Bunlar, futbolculara vücut özelliklerinden, futbolculuk karakterinden ya da yetenekleri yüzünden takıldı.

Hepsinin ayrı ayrı yerleri var bizde...

Türk Futbolu'na lakaplarıyla damgasını vuran, aklımıza kazınan isimlerin Kimileriyle aynı takımda oynadım.. Kimilerini izledim, kimilerinin yalnızca hikayeleriyle yetinmek zorunda kaldım.

Beşiktaşlı Recep Çetin’e her ne kadar döneminin en iyi sağ beki olsa da Takoz demeden kk imar tanımazdı...

Takoz Recep'in forma giydiği Beşiktaş da,  Rıza Çalımbay Atom Karınca,Metin Tekin, Sarı fırtına diye çağırılıyordu arkadaşları tarafından.

Golcü deyince akla Tanju Çolak geliyor..Belki de Metin Oktay ondan daha çok hak ediyordu bu lakabı ama, ne yazık ki Taçsız Kral’ı dünya gözüyle izleyemedik.

Ordinaryüs Lefter’i,

Efsane Göztepe’nin Bombacı Halil’ini,

İngiliz Nevzat’ını, Buldozer Fevzi’sini,

Bolusporlu Asker Mustafa'yı,

Galatasaray formasıyla Vefa’ya bir maçta 14 gol atan Leblebi Mehmet’i ancak kitaplardan öğrendik.

Oğuz’a kendi taraftarı İmparator diyordu.

Galatasaraylılar Muhammet'e Mami derdi.

Trabzonsporlular Lemi’yi seçimsiz Başbakan ilan etmişti.

Ama Beşiktaşlı Mehmet Özdilek tüm Türkiye için Şifo idi.

Aynı takımda oynadıklarım da var tabiki...

"Uçan manda" derlerdi kaleci Erdoğan'a Bafra'da.

Schillacci Hüseyin (Alanyaspor)

Sarı Adnan (Göztepe)

Deli Hikmet (Aydınspor)

Kibar Feyzo ( Kuşadası spor) ilk anda aklıma gelenler..

Ve karşılıklı oynadıklarım;

Maradona Hüsnü (Göztepe)

Kelebek Levent (Antalya spor)..ve niceleri...

Çocuktum daha, Yomraspor'lu "Canım Abdullah"  vardı.Büyük yetenekmiş zamanında..

Bir de büyük küçük vardı önceden. İki aynı isimli futbolcu varsa, taraftar, büyük küçük derdi. Büyük Hamdi, küçük Hamdi gibi..Trabzonspor’lu Büyük Hamdi’nin soyadını çoğumuz bilmezdik mesela..

Alanyaspor da büyük Ahmet olarak forma giydiğim dönemde 22 yaşındayken, küçük Ahmet ise bilemedin 20'lerindeydi.

Dünyadan birkaç örnek;

Manuel Francisco dos Santoss: Garrincha (Çalıkuşu) 

Franz Beckenbauer: İmparator

José Roberto Gama de Oliveira: Bebeto

Deivson Rogério da Silva: Bobo

Paul Gascoigne: Gazza

Zinedine Zidane : Zizou

Kevin Keagan: Mighty Mouse

Lev Yashin: Kara Örümcek

Gabriel Omar Batistuta: Batigol

Horst Hrubesch: Altın Kafa

Emilio Butragueño - Akbaba

Geçmişle bugünü karşılaştırdığımızda lakap takma konusunda eski alışkanlıkların artık pek rağbet görmediği söylenebilir.

Bu belki de giderek endüstrileşen futbolun,futbolcu taraftar ilişkisinin masumiyetini kirlettiğinden, aradaki insani bağı giderek yok ettiğinden olabilir..

Futbol değişiyor, futbolcular değişiyor, biz değişiyoruz.

Çoğunlukla da değişikliklerin yönü iyiye doğru değil.

İnsan ister istemez lakapların giderek yok olmasını da kötüye yoruyor onun için.

Lakap takma konusunda dünyada hiçbir ülkenin bizimle yarışamaz.

Hepsinin ayrı ayrı yerleri var bizde...

Kim bilir aklımıza dahi gelmeyen kaç tane lakap vardır futbolculara takılan.

Hepsinin bizim için ve Türk futbolu için her zaman yeri çok farklıdır.

Hepsine selam olsun..

Kimbilir sizin de hatırladığınız ne isimler vardır!!!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol