Ne yazık ki bir çoğumuz özgeçmişimizin “hobiler” kısmına “spor yapmak” yazarak, buna paralel olarak rekreasyonu “boş zamanımızı  spor yaparak değerlendirmek” şeklinde görüyoruz.

Öncelikle sporun bir “hobi olmadığını”, boş zaman değerlendirmek için bir araç değil, zaman harcamamız gereken bir ihtiyaç olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Rahatlıkla gündelik yaşamımız da zaman yönetimi yaparak spor motivasyonu sağlamak mümkündür.

Sportif yaşam bir tercihtir.

Bunu tercih edenlerin mutluluğa bir adım daha yaklaştığını çok rahat gözlemleyebiliriz.

Spor yapmayı gözünüzde büyütmediğinizde, çok fazla düşünmeden eve gelir gelmez üzerinizi değiştirip kendinize ortalama 60 dakikalık bir rota çizip yürüyüş yaptığınızda, kafanızdaki şey “neden çıktım da kendimi yordum” değil “iyi ki çıkmışım” olacaktır.

Bir Futbol adamı olarak tavsiyem; fazla düşünmeyin, hemen dışarı çıkın, inanın pişman olmayacaksınız.

Hâl böyle iken, çocuklarımızın spor'la erken yaşta buluşabilmelerine olanak sağlamanız en önemli görevlerinizden birisi olmalıdır diye düşünüyorum.

Okul hayatından önce başlayan beden eğitimi, çocuğun hem fiziksel hem ruhsal gelişimine olumlu katkı sağlar.

Okul öncesi ve okul döneminde çocukların aldıkları eğitimin yanı sıra özellikle beden gelişimlerine katkıda bulunacak aktiviteler yapması çok önemlidir.

Bu dönemde yapılan beden eğitimi hem çocuğun beden gelişimine katkıda bulunurken hem de birçok gelişim alanını da etkilemektedir.

Neler mi bunlar?

Spor yapmak;

Çocuğa düzgün duruş alışkanlığı kazandırır.

Çocukta kendi yaşamı için fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırır.

Kas kuvveti, dayanıklılık, koordinasyon, esneklik, ve çeviklik gibi temel becerileri geliştirir.

Küçük ve büyük kas motor gelişimini destekler ve geliştirir.

Grupla hareket etmeyi öğrenir. Arkadaşlarına ve oyun kurallarına saygı göstermeyi, yenilgiyi ve başarıyı kabullenmeyi öğretir, hoşgörü ve işbirliği kazandırır.

Saldırganlık dürtüsünün olumlu yönde kanalize edilmesini sağlar.

Dikkat ve düşünceyi bir noktada toplama, problem çözme, yaratıcılık ve hayal gücünü kullanma yeteneğini geliştirir.

Çocuğun olumlu benlik gelişimini destekler.

Çocuğun motor işlemleri başarma yeteneği hakkında bilgi sahibi olması ve bu yetenekleri hissetmesi, benlik kavramının çok önemli bir parçasıdır.

Oyun ve hareket etmenin verdiği sevinç, heyecan ve başarıyla bitime gibi deneyimler çocuğun kendine olan güveninin gelişmesinde yardımcı olur.

Çocuğun bedenini ve gücünü kavraması, güç kontrolünün sağlaması, davranışlarının da kontrolünü sağlar ve benlik algısını olumlu etkilemektedir.

Beden eğitimi çalışmalarında çocuğun bedenini daha iyi tanır.

Yönerge takip becerilerini geliştirir.

Çocuğun bireysel ve grup etkinliklerinde aktif rol almasını ve uyum sağlamasını destekler.

Çocuğun kavram gelişimini desteklemek ve yön duyarlılığı kazanması için fırsat yaratır.

Dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, koordinasyon ve esneklik…

Yeterli mi?

Elbette yeterli değil.

Okullarda bu yazdıklarımızı uygulayacak donanımlı eğitimcilere ihtiyacımız var!

Eğitmenin yaratıcılığı çok önemli!

Müfredata bağlı kalmak zorunda değil.

İllaki atletizm, basketbol, futbol, hentbol, voleybol vs değil.

Öğrencilerine ipte yürümeyi, jonglörlük yapmayı öğreten beden eğitimi öğretmenleri tanıyorum ben!

Çocuğa ne öğretmeliyim diye düşünen bir öğretmen her şeyi öğretir.

Müfredat benim istediklerimi öğretmeme engel oluyor dememeli ve eğitmen.

Okulunda beden eğitimi dersinin hakkıyla verilmesi için uğraşan da var, bunu hiç önemsemeyen de var.

ALLAH iyi eğitmen şansı versin diyelim!

İnsanın kendi bedeniyle olan ilişkisi, genel eğitimin bir parçası bence. Fiziksel sağlık, zihinsel sağlık ve ruhsal sağlıkta sporun yeri inanılmaz.

İşte bu yüzden okullarda beden eğitimi çok önemli.

Ondan daha önemlisi de okullarda iyi eğitimcilere olan gereksinim!

                                                       SAYGILARIMLA

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol